Bugünlerde gene CHP ve CHP Genel Başkanlığı hararetli tartışmalara konu oluyor.
Yakın dünya tarihini bilmeyenler, Türk Devrimlerini anlamayanlar elbette ki Cumhuriyet Halk Partisi'ni sıradan bir parti ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlık koltuğunu da sıradan bir makam zannedebilir.
Oysa emin olun bunlar çok ama çok yanılıyorlar!
Neden böyle düşünüyorsun Diye sorarsanız...
Cumhuriyet Halk Partisi sadece yerelde siyaset yapan sıradan bir parti değil dünya tarihini değiştiren öncü ve önder bir partidir.
Öncelikle o partinin kurucusu ve koltuğun ilk sahibi Mustafa Kemal Atatürk Türk halkına egemenlik hak ve özgürlüklerini kazandırmış ve birde üstüne üstlük halkının önemli bir kısmı Müslüman olan bir doğu toplumunda büyük bir aydınlanma devrimini başarabilmiş eşi benzeri bulunmaz bir önderdir.
Dünya tarihinde aynı anda hem bir iç savaşı kazanabilmiş ve hem de işgalci yabancı güçleri yenerek halkına egemenlik hak ve özgürlüklerini kazandırabilmiş başka bir önder daha yoktur.
Mustafa Kemal Atatürk'ün önemi ve eşsizliği işte buradadır!
Mustafa Kemal Atatürk'ün bu başarısı yerli hanedanların ve yabancı emperyalist güçlerin sömürüsü altında iniminim inleyen tüm doğu halklarına çok büyük bir ümit aşılamış ve onlar bizde Türkler gibi başarabiliriz, egemenlik hak ve özgürlüklerimizi elde edebiliriz, bizde kendimize ait bağımsız bir devlet sahibi olabiliriz umuduna sahip olmuşlardır.
Pek bilinmez ama Türk Devrimleri dünyadaki dördüncü ve halkının önemli bir kısmı Müslüman olan bir doğu ülkesindeki ilk büyük halk devrimidir.
Hepimizin bildiği üzere ilk olarak Amerikan halkı İngiliz monarşisine karşı ayaklanmış, İngiliz İmparatorunun ordusunu yenerek egemenlik hak ve özgürlüklerini kazanmış ve bu çerçevede bir cumhuriyet kurmuştur bu olayın tarihi 4 Temmuz 1776'dır. 1789: Fransız Devrimi ise ikinci büyük halk devrimidir bu devrim sayesinde Fransız halkı egemenlik hak ve özgürlüklerini elde ederek bir cumhuriyet kurmayı başarmıştır. Bu tarihten sonra gelen halk devrimi ise 1917 Bolşevik Devrimidir.
1919'da başlayıp 1923'de Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanan Milli Mücadele ve Türk Halk Devrimi ise dördüncü büyük devrim olarak sıralamaya girer.
Her dört devriminde ortak özelliği egemenlik hak ve özgürlüklerinin hanedanlardan halka geçmesidir.
İşte Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve bu süreci yöneten kurumsal yapıdır.
Bu sürecin tüm dünyada tetiklediği antiemperyalist hareket dünya siyasetini değiştirmiş ve yeniden şekillendirmiştir. Yeniden şekillendirmiştir çünkü böyle bir egemenlik devriminin sadece batı uygarlığına ait, batılı toplumlarda değil bir doğu toplumunda da gerçekleşebileceğini kanıtlamıştır.