Öncelikle şunu söyleyeyim; hedefi ve çalışma biçimi böyle belirsiz bir komisyonda figüran olmak sadece CHP için değil DEM Parti dahil kimse için mantıklı değildir!
Diğer yandan bugün kurulacak böyle bir komisyonun kesinlikle bir temsil ve siyasi meşruiyet sorunu olacaktır!
Bir temsil ve siyasi meşruiyet sorunu olacaktır çünkü: AKP ve MHP bu Meclis'in oluştuğu 2023 seçimlerinde halktan bu günkü politikalarının tam tersi söylemler ile oy istemiş, bununla da yetinmemiş başta CHP olmak üzere tüm muhalefeti DEM ve hatta PKK ile iş birliği yapmakla suçlayarak seçimleri kazanmışlar, sandalye dağılımı da böyle oluşmuştur.
Kimse unutmasın; 2023 seçimlerinde Recep bey bu yöndeki propagandalarda sahte videolar kullanmaktan bile hiç mi hiç çekinmemişti!
Şunu açıkça söylemek gerekir ki bu söylemler ile oluşmuş bir parlamento bu kadar büyük bir söylem ve politika değişikliği olunca asla ve kat'a bir temsil meşruiyeti taşıyamaz...
Yapılması gereken nedir
Derhal bir erken seçime gidilmeli, AKP ve MHP bu yeni politika ve söylemleri ile vatandaşlarımızın karşısına çıkıp oy istemeli, vatandaş da kime, neye, ne için oy vereceğini bilerek ona göre oyunu kullanmalıdır. Bu şekilde Milli İrade sağlıklı bir şekilde tecelli eder, sandalye dağılımları ve parti güçleri buna göre yeniden şekillenir.
Ondan sonra elbette kimse milletin sözünün üstüne söz söyleyemez, milletin yeni tercihlerine göre şekillenecek bir mecliste komisyonlar da bu yeni tercihe göre şekillenir ve herhangi bir temsil ya da meşruiyet krizi ortaya çıkmaz, işte ancak ondan sonra CHP dahil herkes bu yeni dağılıma göre şekillenecek bir komisyona üye verebilir.
Ayrıca mesele sadece söylem ve politika meselesi de değildir bu gün tüm anketler Cumhur ittifakı'nın büyük partisi AKP'nin ikinci ve CHP'nin birinci parti olduğunu gösteriyor. Hatta bazı anketlerde CHP'nin sadece AKP'nin değil tüm Cumhur İttifakı bileşenlerinin bile önünde bir oy oranına sahip olduğunu gösteriyor. Bu kadar önemli bir meselede siyasetin bu gün ikinci parti konumunda olan bir parti tarafından domine edilmesi de kabul edilemez.
Peki, komisyonun kurulmasını gerektiren ve "Terörsüz Türkiye" söylemi ile vatandaşa pazarlanan bu yeni sürecin hedefi nedir
Lafı uzatmadan söyleyeyim: Bu sürecin ana amacı bir GENEL AF ilanıdır!
Kamuoyunda AKP ve MHP'ye yakın siyasiler, bürokratlar ve iş insanlarının epeyce bir dosyası olduğu ve bu dosyaların ağır cezalık suçlar ile dolu bulunduğu konuşuluyor. İktidarın yargı üzerindeki baskısı kalkıp bu dosyalar tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından açıldığında birçok önemli kişinin mahkemeleri boylayıp çok ciddi cezai ve maddi yaptırımlar ile karşılaşabileceği dile getiriliyor.
Bu yargı korkusu nedeni ile AKP ve MHP ortaklığı iktidardan düşmeden evvel muhakkak çok geniş kapsamlı bir GENEL AF YASASI çıkarmak zorundadır.
İşte zurnanın zırt dediği nokta da tam burada çünkü; bir GENEL AF YASASI için Meclis'te nitelikli çoğunluk yani 360 oy gerekiyor.
Cumhur İttifakı'nın sahip olduğu sandalye sayısı ise gerekli olan 360 sandalyenin epeyce altında ve bu açığı milletvekili transferleri ile kapatmak da mümkün değil. İşte tam da bu noktada DEM uzlaşmak için ideal bir seçenek olarak ortaya çıkıyor, malum başta bebek katili olmak üzere bir çok terör örgütü mensubu mahkum, tutuklu ya da aranıyor.