Barbarlık ve vahşetle Filistin topraklarında egemenliğini tesis edemeyen İsrail, arkeolojik bir buluntuyla işgalini meşrulaştırmaya çalışıyor. Bunca kanı bir taş parçasıyla temizlemenin mümkün olduğunu sanıyor. Hem gülünç hem küstahça.
Netanyahu'nun Yahudilerin bu topraklarda bir zamanlar yaşadığının kanıtı olarak dünyaya gösterdiği M.Ö. 8. yüzyıla tarihlenen Silvan (Siloam) Yazıtı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin deposundaymış. Türkiye'den defalarca istemiş, biz "İsrail'in iddiaları desteklenir" diye vermemişiz. Böylesi bir saçmalık olabilir mi
İsrailoğulları'nın binlerce yıl önce Filistin topraklarında yaşadığını kanıtlamak için bir taş parçasına mı ihtiyaç var Hz. Davud ve oğlu Hz. Süleyman bu taştan yüzlerce yıl önce Filistin'de yaşamadılar mı
Hz. Süleyman yeryüzünde Allah'a ibadet etmek için inşa edilen en eski mabetlerden birisi olan mübarek mescidi Kudüs'te üç bin yıl önce inşa etmedi mi Bu mabet Roma Ordusu tarafından 70 yılında yıkılana kadar hizmet verdi.
Terör devleti İsrail'in anlayamadığı gerçek şu: Hz. Süleyman'ın, Hz. Musa'nın, Hz. Yakub'un ve diğer tüm İsrailoğulları'ndan seçilen peygamberlerin mirasını soykırımcı bir terörist çete değil, Müslümanlar temsil ediyorlar. Bu peygamberlerin hepsi bizim. Onların insanlara ulaştırdığı tertemiz vahyin taşıyıcıları biziz.
Bırakın üzerinde bir su kanalı inşasıyla ilgili not bulunan taşı, Mescid-i Aksa'nın olduğu yerde bulunan Hz. Süleyman mabedini yeniden inşa etseler işledikleri suçları örtemezler.
Kur'an-ı Kerim'de Kudüs'le ilgili ayet İsra Suresi'nde şöyle geçiyor: "Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir".
Allah'ın Mescid-i Aksa dediği yerde bugünkü mescit yoktu. Ömer Mescidi ismiyle de bilinen yapıyı Müslümanlar, Hz. Ömer Kudüs'ü fethettikten sonra Jüstinyen döneminde yapılan bir Bizans bazilikasını camiye çevirerek inşa ettiler. Sonra Emeviler döneminde I. Velid tarafından esaslı bir onarımla bugünkü haline geldi. Sarı kubbesiyle meşhur olan Kubbetüs Sahre ise 692 yılında Emevi Halifesi Abülmelik tarafından inşa edildi.