Seçim nedeniyle soykırım yalanına ara veriyoruz

Emperyalistler ve taşeronu Yunan Ordusu'nun Anadolu işgaline karşı bağımsızlık ateşimizin yakıldığı 23 Nisan'ı gölgeleyebilmek için her sene 24 Nisan'da "soykırım yalanı"yla başlatılan kampanyaya bu sene ara veriyoruz. Ne de olsa seçimlere 20 gün kaldı. Kaftancıoğlu ve Tanrıkulu'nun öncülük ettiği CHP'deki Ermeni lobisi bu yıl susmalı. Diğer yalanlar konuşulmalı. Türk Donanması'nın sancak gemisi TCG Anadolu'yu binlerce insanımız gözyaşlarıyla ziyaret ettikten sonra Cumhurbaşkanımızın çocuklarımızla birlikte Ege'ye yolcu etmesini görmezden gelenler "yine Anıtkabir'i ziyaret etmedi" tezviratıyla göz doldurdular. Oysa tören protokolü gereği ziyareti Milli Eğitim Bakanı ve TBMM Başkanı'nın yapması gerektiğini adlarını bildikleri gibi biliyorlar. Maksat 23 Nisan'ın gerçek hüviyetiyle kutlanması gölgelensin. Ne denizlerde "bizim mühendislerimizin yaptığı" gemilerimiz ne de göklerde kasırga gibi esen SİHA'larımız umurlarında değil. Onların umurlarında olan şey bir gün sonra ABD ve Fransa başta olmak üzere tüm sömürgeci-işgalci güçlerin yaptıkları mutat hale gelen "Ermeni soykırımı" açıklaması. Biden'ın çirkin sözlerini manşete taşıyanlar, Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'nun "Tarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz. Bu tutumlarında ısrar eden fırsatçılar, art niyet ve ikiyüzlülükleriyle hatırlanacaktır" şeklindeki sözlerini görmezden gelecekler. Çünkü seçimlere 20 gün var. CHP'nin bu sene bıraktığı boşluğu koalisyon ortakları HDP fazlasıyla doldurur zaten. Sonuçta İstiklal Savaşı Gazisi TBMM'de "Ermenilere soykırım yapıldığı kabul edilsin" diye önerge vermişlikleri var. Bir dönem CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun da başkanlığını yaptığı Diyarbakır Barosu da seçim molası verme gereği duymayanlardan. Ülkemiz aleyhine dünya kamuoyunda ne varsa desteğe koşarak giden baro, Türkçe soykırım demeyi yetersiz görmüş olacak ki, bu kelimenin her dildeki karşılığıyla bir açıklama yapmış. Sadece merakımdan soruyorum: Kürt halkının haklarını müdafaa ettiğini iddia eden bu yapılar Ermenilerin Anadolu'dan tehcir edilmesinden sadece 4 gün önce 20 Nisan 1915'te Van'da çoğunluğu Kürt olan 20 bin Müslüman'ın Rus Ordusu desteğindeki Ermeni çeteleri tarafından