Sapkınlık olimpiyatları ve Dionisos

Paris'te düzenlenen olimpiyatların açılış seremonisi tüm dünyada şok etkisi yarattı. Haklı olarak gösteride eşcinselliğin ve sapkınlığın yüceltildiği, Hz. İsa'nın havarileriyle yediği son akşam yemeği tablosu üzerinden dini değerlerin aşağılandığı ifade edildi. Rusya başta olmak üzere pek çok devlet ve Avrupa'da hala Hristiyanlık değerlerini, aile yapısını savunan çevreler Fransa'daki bu dehşetli tabloya tepki gösterdiler.

Oysa bu seremoni, Avrupa'nın antik köklerine uzanan Dionisos Şenlikleri'nin bir tekrarıydı sadece. Yunan mitolojisine göre Zeus'un bir ölümlüden peydahladığı biseksüel karakterli Dionisos adına düzenlenen bu şenliğin 2.500 yıllık bir geçmişi var.

Bu şenliklerde, tıpkı olimpiyatlarda vücudunu maviye boyayıp başına meyve ve çiçeklerden oluşan bir taç takan figürde olduğu gibi Dionisos da, çıplak vaziyette başına bir çelenk takmış şekilde temsil edilirdi. Çırılçıplak soyunan insanlar, üç gün boyunca şarap içerek kendinden geçer, başta eşcinsel ilişkiler olmak üzere her türlü sapkınlık ulu orta sergilenirdi. Törende erkek cinsel organının ahşap ya da metalden büyük çapta yapılmış bir maketi dolaştırılırdı. Şarap tanrısı Dionisos'u yücelten bu çirkeflik genellikle bağbozumu esnasında yapılırdı. Katılımcılar yüzlerine kimi zaman maskeler takarak şiirler okur, tiyatral gösteriler de sergilenirdi. Bu yüzden kimi tarihçiler tiyatronun ortaya çıkışını da bu şölenlere bağlamışlardır.

Antik Yunan'daki bu sapkınlık, Roma'ya taşınırken çeşitli değişikliklere uğradı. Dionisos ismi Bacchus'e dönüşürken festivalin ismi de Bacchanalia oldu. Ancak sapkınlık doruk noktasına ulaşacaktı. Çırılçıplak soyunan kadınlar kurban edilen hayvanların kanlı postlarını üzerlerine giyiyor, insanlar şarabın etkisiyle kendinden geçip hayvan etlerini çiğ olarak yiyip, kanlarını içiyorlardı. Sabahlara kadar süren bu korkunç festivalde sadece her türlü cinsel sapkınlık yaşanmakla kalmıyor, erkek çocuklarına dahi tecavüz ediliyordu. Şölen sonunda pek çok kişi alkolün etkisiyle hazzın doruklarını tadabilmek için birbirlerinin vücutlarını kesiyordu. Festivalde çok sayıda kişinin ölmesi artık sıradan bir hal almıştı.

Bu sapkınlığa aslında eşcinselliğe karşı olmayan Roma yönetimi dahi tahammül edemeyecek ve şölen M.Ö. 186 yılında senato kararıyla yasaklanacaktı. Öyle görünüyor ki, pagan Roma'nın bile kabul edilemez bulduğu bu çılgınlık Paris Olimpiyatları sayesinde gizlendiği izbe odalardan dünyaya "ben buradayım" dedi.

Kadın kıyafeti giymiş sakallı adam, başına Hz. İsa'yı anımsatan haleden bir taç giymiş tuhaf kadın, kucaktan kucağa dolaştırılan çocuk, cinsel organını gösteren eşcinsel mahluk ve masanın üzerinde çiçeklerin meyvelerin üzerinde tepinen çakma Dionisos.