Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmanın rakı içmekle mümkün olduğunu düşünen bahtı karalara kötü bir haberim var.

Kendilerini katıksız Atatürkçü, mümkünse Araplar başta olmak üzere Ortadoğu halklarına karşı tiksintiyle bakan "damıtılmamış bir Türkçü" olarak görenler için rakı Türk'ün milli içeceğiymiş. Eyvah.

Çünkü rakı bir Arap içkisidir.

Hatta rakının anavatanı Suriye'dir. Anasonlu bu alkollü içecek Humus, Suveyda ve bugün Lübnan topraklarında kalan Zahle'de üretilirdi. Her üç şehir de tarih boyunca gayrimüslim Arapların yaşadığı yerlerdi. Hala bölgedeki çoğunlukla Hıristiyan Araplar eliyle bu şehirlerde üretiliyor.

Rakı dünyaya "arak" ismiyle Suriye topraklarından yayıldı. Anadolu'ya geldiğinde bu isimle tanınmaya devam etti. Zamanla Türkçe kullanımında isminin başındaki "a" düştü ve rakı oldu.

Yani Yılmaz Özdil gibi mümtaz şahsiyetler rakı içmeyi "vatan sevgisiyle" eşdeğer tuttuklarına göre ya pek ayık gezmiyor ya da neresinin vatan olduğunu bilmiyor olmalılar. Belki de her ikisi.

NBA'deki Türk basketbolcu Alperen Şengün, Türkiye'yi tanıtmak maksadıyla bir video çekmiş. Tebrik etmek lazım. İstanbul'da ne yenilir ne içilir, nerelerde gezilir temalı videonun bir yerinde boğazda rakı sofrasına da yer vermiş.

Şengün'ü seven ve başarılarından memnun olan bazıları ise "keşke rakıya özendirmeseydin" minvalinde birkaç kelam edivermişler. Rakı tarikatının müritleri boş durur mu Her meselede olduğu gibi bu konuda da Atatürk'ü başköşeye oturtmuşlar.

Alkolü özendirmeyelim diyenlerin ne gericiliği kalmış ne Atatürk düşmanlığı. Öyle ya, Atatürk'ün rakı içtiği bardağı bile kutsal bir emanet gibi saklayan, sırf o içti diye bu kötü alışkanlığı dinsel bir ritüele dönüştürenler için rakı gericiliğe karşı savaşta kullanılan temel silah.

Meseleleri hala bu ilkel düzlemde tartışmaya çalışanlar aslında en büyük haksızlığı Atatürk'e yaptıklarını ne zaman anlayacaklar Falih Rıfkı'ya göre Atatürk'ü rakıyla tanıştıran, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra aralarının bozulduğu Ali Fuat Cebesoy