Pişkin darbecinin dişleri

Milyonlarca insanın hayatını karartan 28 Şubat darbesinin mimarlarından Çetin Doğan, cezasını çektiği hapishaneden gönderdiği mektupta "dişlerini gıcırdatarak" beklediklerini söylemiş. Koca bir neslin eğitim hakkını elinden alıp, çalışmasına mani olan darbeci, inanılmaz bir pişkinlikle masum olduğunu, Türkiye'nin ise dünyada yeri olmayan bir totaliter rejimle yönetildiğini buyurmuş. Bu kadarına da pes artık.

Darbe döneminde Çevik Bir'le birlikte kurduğu Batı Çalışma Grubu isimli yapıyla, yurtta kalan öğrencilerden, camiye giden cemaate; İmam Hatiplerden, vakıf ve derneklere kadar 6 milyon kişi ve kurumu fişleyerek ülkeyi karanlık bir hapishaneye çeviren adam hala utanmadan bu millete dişlerini gıcırdatabiliyor. Pişmanlıktan eser yok sözlerinde.

16 Nisan 1997'de kendi imzasıyla yayınlanan talimatta ülkedeki tüm camilerin gözetim altına alınarak, milleti cendere altına alan bu karanlığa itiraz eden herkesin fişlenmesini, Türk askerinin öncelikli vazifesinin vatandaşı "fişleme ve takip" olduğunu söyleyen birisinden, yaptığı bunca kötülükten sonra hiç olmazsa biraz utanma beklerdik. Utanmak bir yana, hala kendisini "tehdit makamında" görebiliyor, apoletleri sökülmüş terör hükümlüsü.

Sağlıklı ve hala ayakta olduğunu gösterebilmek için cezaevinde çekildiği fotoğrafını göndermeyi ihmal etmemiş medyaya. Fakat inanılmaz bir pişkinlikle sağlık sorunlarını gerekçe gösterip tahliyesini istiyor. Bir de Gezi terörü hükümlüsü Osman Kavala'ya selam göndermeyi ihmal etmemiş. Bakmayın siz onların birisinin "Ulusalcı Kemalist" diğerinin "Amerikancı Liberal" olduğuna. Her iki darbe heveslisinin de patronu aynı nasıl olsa. Her ikisinin de düşmanı ortak: Müslüman Anadolu.

Kimdir ona hala bu milleti tehdit edecek cesareti veren Hakkıyla cezalandırılmadıkları için olabilir mi 28 Şubat Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan sadece 5 kişi kaldı cezaevlerinde. Darbenin baş sorumlusu dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı yargılandığı sırada 88 yaşında öldü. Çevik Bir, akli melekesini yitirdiği gerekçesiyle salıverildi. Aralarında dönemin MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi'nin de bulunduğu çok sayıda darbeci aldıkları ömür boyu hapis cezasına rağmen,