İsrail'in Katar'a yönelik saldırısının, İran, Lübnan, Yemen ve Suriye'ye yönelik saldırılarından çok farklı bir anlamı var. Çünkü İsrail, Suriye ve Lübnan gibi sınır komşusu ülkelerle zaten tarihsel bir düşmanlık içindeydi. 1948'den beri bu ülkelerle bazen gerilimin tonu düşse de savaş hali devam ediyordu. İran'a ve İran'ın uzantısı durumundaki Yemen'deki Husi yönetimine düşmanlığı ise Gazze Savaşı sırasında ete kemiğe bürünmüştü. Ancak Katar farklı.

Arabistan Körfezi'ndeki Katar, BAE, Bahreyn ve Kuveyt gibi petrol zengini devletler Arap dünyasının Suudi Arabistan'la birlikte refah düzeyi en yüksek ülkeleri. Bugüne kadar gerçekleşen İsrail-Arap Savaşları'nda Suudi Arabistan'ın temsili desteği dışında bu devletler hiçbir aktif rol üstlenmediler.

Hatta Trump'ın ilk başkanlığı döneminde BAE ve Bahreyn 2020 yılında İbrahim Anlaşmaları adıyla İsrail'le normalleşme kararı almışlardı. Eğer Gazze'deki soykırım başlamasaydı bu sürece Suudi Arabistan başta olmak üzere tüm Körfez ülkelerinin katılacağı öngörülüyordu.

Ancak İsrail'in Gazze saldırılarından sonra Bahreyn ilişkisini kesti, İsrail elçisini geri gönderdi. Katar ise tüm bu süreçler boyunca adeta Arap dünyasının İsviçre'si gibi bir pozisyonu üstlenmişti.

ABD'nin bölgemizdeki en büyük üssüne ev sahipliği yapan ve kişi başına geliri itibariyle İslam dünyasının en zengin ülkesi Katar'a düzenlenen saldırı ABD'nin Ortadoğu'da tesis ettiği dengeleri altüst etti.

Bundan sonra sadece Katar değil, BAE gibi diğer zengin ülkeler de "ABD'nin güvenlik şemsiyesini" sorgulayacaklardır. ABD ekonomisine her yıl yüz milyarlarca dolar destek olan ve karşılığında silah satın alan bu ülkeler için artık alarm zilleri çalıyor.

Bugüne kadar İran tehdidiyle -daha önce de Saddam tehdidiyle- hizada tutulan Körfez'in İsrail'in saldırganlığı karşısında hiçbir güvenceye sahip olmadıkları ortaya çıktı. Bu yüzden Katar'a saldırı Arap dünyası için bir dönüm noktası olacaktır.

Körfez'de refah içinde yaşayan bir ülkede on binlerce kişinin İsrail'e karşı Cuma günü meydanlara çıkması bu kırılmanın ilk işareti olarak okunabilir.