Gazze sizin neyinize

Edebiyat Fakültesi'nin koridorlarına buz gibi bir hava hakimdi. Birazdan kopacak fırtınanın uğultusu mermer basamaklardan soğuk duvarlara ulaşıyordu. Tüm okul üzerinde Erbakan'ın fotoğrafının olduğu afişlerle donatılmıştı.

Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanmış, Refahyol Hükümeti "İsrail'le askeri iş birliği" anlaşmasını imzalamıştı. Sol gruplar bu anlaşmaya karşı kantinin girişine astıkları bildiriyle Erbakan'a ateş püskürüyorlardı. Birbirleriyle sürekli kavga halinde olan sol gruplar bu defa birlik olmuşlardı.

Refah'ın gençlik teşkilatı MGV'ye mensup öğrenciler meydanda toplanıp afişin indirilmemesi halinde zor kullanacaklarını duyurdular. Solcular ise kavgaya hazırlıklı gelmişlerdi ve indirmeyeceklerini söylediler.

Bir anda okul tekbir sesleriyle inlemeye başladı. Karşıdan ise "Katil ABD, işbirlikçi Erbakan" sloganları yükseliyordu. Neredeyse çocuk yaşlarından itibaren Milli Görüş davasına gönül vermiş birisi olarak olayları üst katlardan seyretmek zorunda kalmak ruhuma ağır gelmişti. Meydana atılıp "solcular ilk defa haklılar, bunun için kavga edilmez" demek istiyordum.

Biliyordum, ülkemdeki sol bize karşı hiçbir fırsatı kaçırmazdı. Erbakan Hoca büyük baskı altındaydı. Daha ülkedeki düşük rütbeli subayların küfürlerine cevap verebilecek güçte olmayan bir Başbakandan İsrail'e tavır almasını beklemek haksızlıktı. Bu şerli anlaşmayı imzalamak yerine istifa edebilirdi belki. Lakin 28 Şubat darbecilerine karşı dahi istifa kozunu kullanmamıştı.

Erbakan'a yöneltilen "Siyonist işbirlikçisi" ithamı kanıma dokunmuştu. Aşağıda bir meydan savaşı yaşanıyordu adeta. Şişeler, demir sopalar, taşlar havada uçuşuyordu. MGV'deki arkadaşların ruh halini biliyordum. Film koptuktan sonra kendilerini Bedir'de buluyorlardı.

Bütünüyle haksız bir kavgaydı bu. Yine de gözlerime hücum eden yaşlara engel olamadım. Milli Görüş benim için o gün İstanbul Üniversitesi'nin merdivenlerinde son buldu.

Dünyada İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke olma bahtsızlığını yaşayan Türkiye'nin bugün İsrail'le ne askeri ne de ticari ilişkisi bulunuyor. Bir zamanlar her bildirisi dindarları "gerici tehdit" olarak gören ifadelerle başlayan MGK'ya göre artık İsrail "dış tehdit". Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle