Fransa seçimlerini Erdoğan mı kazandı

"Filistin'e destek, İsrail'in katliamlarına karşı sesini yükseltme, yabancı düşmanlığına, bürokratik oligarşiye ve faşizme karşı mücadele."

Fransa seçimlerinden birinci çıkan Yeni Halk Cephesi'nin duruşunu özetleyen bu sloganlar size de tanıdık geldi mi Evet, Erdoğan'ın gölgesi adeta Paris sokaklarında geziyor. Cumhurbaşkanımızın "dünya beşten büyüktür" şeklinde formüle ettiği politik duruş o beşten birisi olan Fransa'da ete kemiğe bürünmüş durumda. Hem de sol bir koalisyon eliyle.

Fransa'daki siyasi partilerin Türkiye'deki izdüşümlerini takip ettiğimizde CHP ve altılı masadaki eski yoldaşları ne aşırı sağcı olarak tanıtılan Le Pen'e ne de Gazze Direnişi'ni destekleyen Melenchon'un Boyun Eğmeyen Fransa'sına benziyor. Türkiye'deki muhalefete Fransa'dan ekmek çıkmaz anlayacağınız.

Çünkü seçim kampanyası sırasında mülteciler için "gi-de-cek" diye masaları yumruklayan bugün zorunlu emekli edilmiş ortak aday ve iktidar uğruna ülkenin en faşist ve darbeci örgüt liderine üç bakanlık vaat eden Erdoğan karşıtı koalisyon ile mülteci dostu Fransız solunun zerre kadar ortak yanı yok.

Bilakis İsrail karşıtlığının şahsında sembolleştiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası siyasette savunduğu ne kadar tez varsa, Fransa seçiminin galibi sol bugün onları savunuyor. Tıpkı İspanya, İrlanda, Brezilya ve Venezuela'da olduğu gibi.

Fakat bu Avrupa'da yaşanan hadiselerin sadece bir boyutu. Bir de diğer yüzü var. ABD ve geleneksel olarak ABD'ye eklemlenmiş Avrupa siyasetini derinden sarsan diğer tehlike "aşırı sağ" olarak yaftaladıkları "milli" akımların güç kazanması. İtalya'da Meloni, Fransa'da Le Pen'in yükselişi gerçekte bizim de içinde yer aldığımız bir bütün olarak Doğu'yu mu yoksa ABD ile sembolleşen Batı'yı mı tehdit ediyor

Bu partiler mülteci karşıtlığıyla tanınsalar da gerçekte temel çıkış noktaları Avrupa Birliği'ne karşı