Düşman kim

Terörsüz bir Türkiye'nin inşası için hükümet elini taşın altına koymuş durumda. PKK elebaşları dahi silahlarını imha ederek sürece olumlu katkı vermeye çalışıyor. DEM Parti içerideki bazı marjinal sol örgütlerin ayak diremesine rağmen, en başından beri üstüne düşeni yapmaya çalışıyor. Muhalefetin durumu ise oldukça tuhaf bir seyir izliyor.

CHP, parti içinde yükselen muhalefete rağmen TBMM çatısı altında kurulacak komisyona üye vermeyi kabul etti. Özgür Özel'in CHP'nin Meclis'teki sandalye sayısından daha fazla kendilerine temsiliyet istemesi gibi çarpık talepleri de tebessümle karşılanarak geçiştirildi. Ancak kendi parti televizyonunda sarf ettiği öyle bir cümle var ki, kutuplaşma tartışmalarına aslında son noktayı koyuyor.

Sözcü TV'de katıldığı programda Özel, sunucunun komisyon üyeleriyle ilgili hesaplamaları sırasında DEM'in Ak Parti ve MHP ile birlikte hareket edebileceğini ima eden sözlerine "DEM düşman kategorisinde mi" diye cevap verdi. CHP'nin Tanju Özcan gibi sözde ulusalcı kanadı bu cevabı Özel'in DEM'le yaptığı işbirliğine delil olarak gösterip itiraz ediyor.

Oysa cevabın içinde daha derin bir gerçek var: CHP'nin düşmanı kim

Özgür Özel, ülkeyi ilgilendiren çok temel bir meselenin tartışılacağı komisyondaki kanatları "düşmanlık" kategorisiyle izah ediyor. Buna göre CHP için Ak Parti ve MHP rakip değil, düşman.

Bir siyasi parti liderinin bu tanımlamayı yapabilmesi için ya ne dediğini bilmiyor olması lazım ya da siyasetin meşru çizgisinin dışında hareket ediyor olması. Ne yazık ki Özgür Özel'de ikisi de var.

Özel hem ne dediğini, sözlerinin nereye varacağını idrak etmekten oldukça uzak hem de