ABD neye muhtaç

Fatih Camii'nin musallasında iki tabut. İki alim. On binlerin katıldığı cenaze namazında ön safta bir devlet başkanı. İlim ve dava adamlarına son vazifesini yaptıktan sonra sessizce tabutu omzuna alıp taşıyor. Batılı sömürgecilerin Erdoğan'a düşman olmak için çok sebepleri var. Fakat bu fotoğraf tüm gerekçeleri bir kareye sığdırıyor.

Nakşibendî Şeyhi Hasan Efendi, ülkede yirmi yıl öncesine kadar sokakta takkeleri başlarından polis marifetiyle alınan ehl-i tarikin mücessem haliydi. 93 yaşında dünya sürgününü tamamlayan Hasan Efendi'ye bu yolculuğunda eşlik eden diğer alim Yemenli Abdülmecid Zindani'nin hayatı ise tam anlamıyla sürgünlerle geçmişti.

Çok sayıda esere imza atan ve Zindani, Yemen'de ihtiyaç sahibi öğrencilerin ücretsiz gidebildiği bir üniversite kurmayı başarmıştı. Fakat o bir ilim adamının aynı zamanda zalimlere karşı halkına önderlik etmesi gerektiği bilinciyle dünyayı dolaşmış, Siyonizm'e karşı insanları ortak mücadeleye davet etmiş, yetinmemiş ülkesinde devrime öncülük edecek Islah Partisi'nin de kurucusu olmuştu. Diktatörlüğe karşı halkı ayaklandığında öğrencileriyle ön safta mücadele etmekten de kaçınmamıştı. Ancak Yemen'deki İran yanlısı darbe sonrasında Suudi Arabistan'a sığınmış, burada da kralın tutumlarını eleştirdiği için ev hapsinde tutulmuştu. Üç yıllık esaretinden sonra Suudi Kral'ı Türkiye'nin çabaları sonucu ülkemize gelmesine izin vermişti.

Abdülmecid Efendi'nin Yemen'den Türkiye'ye uzanan hicret yolculuğu bittiğinde, İstanbul'daki taziyesine işgal altındaki Gazze direnişinin önderi İsmail Haniye geliyor. Erdoğan Türkiye'sinin İslam dünyasındaki tüm "işgal ve sömürge karşıtlarının nefes aldıkları bir yer" olduğunu anlamak için sanırım bu fotoğraf çok şey anlatır. Elbette anlayabilene. Düşmanın bunu çok iyi anladığı su götürmez bir gerçek. Fatih Erbakan, Davutoğlu ve Karamollaoğlu gibi figürler de anlayabiliyor mu acaba

Saadet'in ömrünü tamamlamasıyla Erdoğan iktidarını yıpratmak ve "İran yalanlarının bayraktarlığını yapmak" vazifesi tevdi edilen Erbakan'ın kendisi nerede durduğunun farkında mıdır bilmiyorum. Lakin "İsrail'e jet yakıtı yalanı" ve İran'ın bir türlü İsrail'e ulaşamayan füzelerinin Kürecik Radarı'ndan kaynaklandığı şeklindeki Acem palavralarının kaynağını çok iyi biliyorum.

Fatih Erbakan İran'ın gerçek yüzüyle tanışsaydı belki nasıl bir yalan rüzgarının figüranı olduğunu anlayabilirdi. Nasıl mı Humeyni devriminden bu yana İran, görüntüde daima İsrail'in düşmanı oldu. Oysa Irak-İran Savaşı'nda kullandığı ABD silahlarının büyük kısmını kendisine İsrail sağladı. İsrail 1980-1984 yılları arasında, yani Tahran sokaklarında "İsrail'e ölüm