Galatasaray'da Yenikapı'daki şampiyonluk kutlamalarına Alvaro Morata'nın katılmamasıyla ilgili çok şey yazıldı ve çizildi.. Oysa İspanyol yıldızın Yenikapı'ya gittiği daha sonra ortaya çıkmıştı. Hem de ailesini yanına alarak. Ve dün, "Ne yazık ki kişisel bir problemim nedeniyle kutlama bitmeden ayrılmak zorunda kaldım" diye açıklama yaptı. Ben size şimdi perde arkasını anlatayım: Morata, çocuğuyla beraber kutlama alanına geliyor. Fakat VIP'de çok sayıda taraftarın olması ve yaşanan kargaşakaos üzerine sarı-kırmızılı oyuncular kendileri için hazırlanan çadıra geçiyor. İspanyol oyuncu ortamın güvenlik açısından sıkıntılı olduğunu ifade ederek ayrılacağını teknik heyete ve takım arkadaşlarına iletiyor. Kaptan Muslera, Morata'yı ikna etmek istiyor fakat bir türlü başaramıyor. Yöneticiler devreye girse de Morata, ailesini yanına alarak kutlamadan ayrılıyor. İşte kendisinin de kişisel problem olarak ifade ettiği şey biraz önce yazdıklarım...

EN BÜYÜK İCRAATI ÜLKEYİ KÖTÜLEMEK OLDU
Fenerbahçe'nin, Hatayspor karşısında aldığı mağlubiyet Mourinho'nun durumunu daha da çıkmaza soktu. Portekizli teknik adam, her ne kadar başkan Ali Koç kadar hedefte olmasa da söylemleriyle sezon başından beri Türkiye'de birçok kesimin tepkisini toplayan biri haline geldi. Hatay maçı sonrası yaptığı basın toplantısındaki "Avrupa'da son 7 senede Türk futbol tarihinin gördüğünden daha fazla final oynadım" sözleri yine ülkemizi aşağılayan, çirkin ifadelerden bir tanesiydi. Onun kariyerine, kazandığı kupalarına, başarıları sonunda aldığı ünvanlara saygımız çok!. Aksini söyleyen hiç kimse de yok. Fakat kendisi ısrarla ülke futbolumuzu, Türkiye Ligi'ni aşağılayan ifadeler kullanıyor. Kibir abidesi!. Bu sözleri başka bir teknik direktör söyleseydi şu an o takımın başında olmazdı. Herhalde Ali Koç da Mourinho'nun savunacak bir tarafını bulamıyordur. Takıma bakıyorsunuz pozitif olarak diyeceğiniz bir şeyi yok.