Kalırsa ne olacak Kalmazsa ne olacak

Ben yüzde verip papatya falı açmayacağım.. İki farklı senaryoyu analiz edeceğim!
Galatasaray, şampiyonluğunu ilan etti. Böylelikle Süper Lig'de şampiyonluk kısmı bitti. Şimdi Avrupa'ya gidecek diğer takımlar ve küme düşecek son ekip belli olacak. Bunların yanı sıra ülke futbolunda en çok konuşulan bir diğer konu da Osimhen'in, Galatasaray'da kalıp kalmayacağı! Futbolun ana meselesi oldu! Papatya falları açılıyor, yüzdelik hesaplar yapılıyor ve falcılar bile devreye girdi.

OYUNCU "KALACAĞIM" DEMİYOR
Oyuncu, bu konudaki bütün sorulara aylardır klasik yanıtını veriyor: "Ben Galatasaray'da mutluyum, anın keyfini yaşıyorum." Bunun dışında "Kalacağım" demedi. Çünkü iyi bir teklifi ya aldı ya da almak için sonuna kadar bekleyecek. Mesele para değil, takım ismi burada. Yönetim tarafına bakarsak, onlar da "Biz teklifimizi yaptık. Haber bekliyoruz" diye açıklama yapıyorlar. Zaten şu aşamada diyecekleri başka bir şey de yok! Şimdi meseleye iki açıdan bakalım:

HARCAMA LİMİTİ SORUNU ÇÖZÜLÜR
1- OYUNCU
derse ki "Ben Galatasaray'da kalacağım..." artık dönüşü olmayan bir yola girilir ve Galatasaray Kulübü, ekonomik olarak ne yapması gerekiyorsa yapar. Aksi durumda taraftarın tepkisinin önü kesilmez! 75 milyon Euro yatırır. Oyuncuyla da artık 3 yıllık mı, 4 yıllık mı, 5 yıllık mı anlaşma yapar. Muhtemelen ona da vergiler dahil 20 milyon Euro yıllık para öder. Beş yıllık anlaşma yaparsa 100 milyon Euro'luk bir maliyet çıkar. Üzerine de 75'i koyarsak 175 milyon Euro eder. Bunu Türk parası olarak bugünkü kurdan yazalım: Yaklaşık 7 milyar 600 milyon TL. Zaten harcama limitleri de bu transfere izin vermiyor. Dursun Bey bu konuda diyor ki: "Sponsorluk, oyuncu satışı, forma gelirleri ile limit sorununu aşacağız." Yani Galatasaray, Osimhen için tüm kasasını, varlığını ortaya koyacak. Barış Alper Yılmaz, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Lucas Torreira ve Yunus