İmza üzerinden yeni kaos senaryosu!

Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu'nun açıkladığı 18 Temmuz'daki seçim kararını beğenmedi. Fenerbahçe'nin başını çektiği bir grup kulüp, "Bu tarih geç, haziran başına istiyoruz" diyerek isyan bayrağını açtı ve hatta bayramdan önce de imza kampanyası başlattı. Fakat kampanya başarılı olmadı. Kulüpler Birliği Başkanlığı'na dönen Ali Koç, önceki gün yaptığı açıklamada "100 imzaya ulaştık. Ama söz verenler de var, rakam 200'ü bulacak" ifadelerini kullandı.
100 İMZA DEDİLER 56 ÇIKTI!
Koç
bu sözleri söylerken imza sayısı sadece 56'ydı. Bayram öncesi başlatılan imza operasyonunun üzerinden 3 hafta geçti. Seçimin haziran ayının başına alınmasını isteyen kulüplerin, alt ligler dahil harıl-harıl bir çalışma yapıp telefon trafiği yönetmesine rağmen sayı çoğalmadı... Diyelim ki yükseldi. Ali Bey'in dediği gibi 200 oldu. Ayrıca kendisi ne diyor İmzalar olsa bile en erken haziranın üçüncü haftasını işaret ediyor... TFF ne demiş 18 Temmuz. Bu tarihi de 10 gün geriye alabilirim mesajını vermiş.
MİLLİ TAKIM BAŞARILI OLURSA BAŞKAN GİTMEZ
Yani
8 Temmuz... Şimdi arada topu topu 15 gün varken sorun nedir Neden isyan bayrağı açan kulüpler ille de haziran başı diye diretiyor. Bir kere Mehmet Büyükekşi'ye en ufak bir şans vermeyi istemiyorlar. EURO 2024'te Milli Takım başarılı olur, sonra tekrar aday olabilir kaygısı var... Yoksa "18'inde seçilecek yeni yönetimin eli kolu bağlanır, ağustos ayında başlayacak yeni sezona kadar kurullar yetişmez" bahanesi mantıklı değil...
SEÇİM SÜRECİ BAŞLAMIŞ, İŞİ ARTIK SULANDIRMAYIN
Alt
liglere kadar telefonlar açıp, WhatsApp grupları kurup, "Gelin imza verin" demek futboldaki huzursuzluğa benzin dökmenin başka bir boyutu... Kimse o aday olsun, bu aday olmasın deme lüksüne de sahip değil. İradeye ipotek koyulamaz... Futbol Federasyonu zaten seçim kararını vermiş. Adaylar resmi açıklama yapmaya (Servet Yardımcı, Erdal Alkış) başladı. Önemli olan seçim sürecini sağlıklı bir şekilde geçirmek, futbola daha fazla zarar vermemek... Hele de EURO 2024'te Milli Takımımız varken...