Kadıköy ruhu!

Fenerbahçe taraftarının özlediği, camianın beklediği patlamayı yaptı. Kadıköy ruhu geri döndü. Aslında bu maçı sadece bu sözle bile özetleyebiliriz... Peki bu tur nasıl geldi Bunu iyi analiz etmek lazım.. Fenerbahçe, maçın başında Feyenoord'un savunmadaki yerleşim hatalarını hedef aldı. İlk maçta görülen dağınıklığın aksine, rövanşta ön alan presi çok daha organize ve etkiliydi. Archie Brown ve Youssef En-Nesyri gibi oyuncuların hızı, Feyenoord'un savunmasını zorladı. Özellikle kanatlardan yapılan bindirmeler ve duran toplar, rakibin zayıf noktalarını açığa çıkardı.. Fred'in liderliği ve enerjisi, orta sahaya Fenerbahçe'ye kontrolü getirdi. Onun golü, sadece skora katkı değil, aynı zamanda takımın özgüvenini pekiştiren bir dönüm noktası oldu. Muhteşem gol bir çok şeyi ifade ediyordu. Feyenoord'un orta sahası, Fenerbahçe'nin yüksek tempolu oyununa karşı direnç gösteremedi ve top kayıpları çoğaldı. Gollerin farklı oyunculardan (Brown, Duran, Fred, En-Nesyri, Talisca) gelmesi, Fenerbahçe'nin hücumda çok yönlü bir tehdit oluşturduğunu gösterdi. Duran'ın fiziksel üstünlüğü ve Talisca'nın iyi geri dönüşü, Feyenoord savunmasını zor durumda bıraktı. Özellikle En-Nesyri'nin hava toplarındaki etkinliği, duran toplarda fark yarattı. İlk maçtaki 2-1'lik yenilgi, Fenerbahçe'yi rövanşta "her şey ya da hiç" moduna soktu. Teknik direktörün maç öncesi oyuncuları mental olarak hazırlaması, sahada agresif ve inançlı bir oyun ortaya koydu. Ve Kadıköy ruhu.. Fenerbahçe'nin evinde oynadığı maçlarda tarihsel olarak sergilediği baskın performans, bu maçta da kendini gösterdi. Taraftar-takım sinerjisi, rakibi sindirmede kilit rol oynadı.. 12. Adam'ın ortaya koyduğu performans tarihi gecenin bir özetiydi. Fenerbahçe taraftarı bütün yaşadığı mutsuzluklara rağmen takımına yine destek oldu ve sonunda gülmeyi hak etti..