Tarım Bakanı'nın kafası başka yerlerde, belli ki tarımla uğraşmaya yok vakti... Eskiden Türkiye'de çocuğunun okuduğu okulun bahçesine başörtülü annelerin giremediğini söylemekten, hastane sıralarının ve kitap ücretlerinin aileleri zor duruma soktuğunu dile getirmekten bir türlü tarıma sıra gelemedi sanki...

E haklı tabii... Bu kadar dert varken sırtında, tarım kimin umurunda Yeni açıklanan Orta Vadeli Program'da ülke tarımı, 128 sayfalık dev belgede sadece 1 sayfaya sığdırılmış bu arada... Bari buna itiraz etseydi ya!

Tek bir sayfa yetmezmiş gibi, programda tarım politikalarını da öyle bir geçiştirmişler ki, sanki arada kaynasın gitsin istenmiş.

Hepi topu 11 maddeyle özetlemişler bütün tarımı ama asıl bomba IMF'nin "taban fiyata hedeflenen enflasyon oranında zam yap" emrinin baş tacı edilmesi!

Tamam, IMF istedi, biz de yaparız. Eyvallah sorun yok ama zaten enflasyona yenik düşen üreticiye zırnık vermeyince üretimden çekilmez mi sizce Peki gıda işini nasıl çözeceğiz Taş mı kemireceğiz

Sorun ettiğim şeye bak! Hepimizin bildiği klasik çözüm, ithalat yapılacak. Kapılar sonuna kadar açılacak, gelsin yabancı ürünler, yerlisiyle kim uğraşacak

Çiftçiye de büyük bir "müjde" var tabii! 'Sözleşmeli üretim' adı altında, çiftçimiz, yerli ve yabancı market zincirlerine bağımlı hale geliyor.

Yani Çiftçisin sen, çiftçi kal. Ürettiğin her şeyi marketlere sat, onların kârına kâr kat, ama sen boş cebine bak...

Bir yandan tarım arazilerine el koyup "biz burayı kiraya verelim" diyorlar, diğer yandan fosil yakıtla çalışan santrallere zeytinliklerimizi kurban ediyorlar.