Sosyal medyaya "yassah hemşerim!"

Vay arkadaş... Millet parasızlıktan kırılıyor, ekonomi hüngür hüngür ağlıyor, TBMM'de sosyal medya düzenlemesinin maddeleri teker teker geçiyor. Sanırsın Meclis ülkedeki fakirliğe, adaletsizliğe ve eğitim sorunlarına çare olacak düzenlemeyle bütün sorunlar tek kalemde hallediliyor. Önce sosyal medyayı kısıtla sonra seçimde koş sandığa!Kimse kimseyi kandırmasın! Bu işin nereye gideceğini, bu kanunun neden alelacele Meclis'e getirildiğini hepimiz biliyoruz. Adını "dezenformasyon yasası" koymak içeriği değiştirmiyor. Hadi İktidarın bu hevesini anlarım ama muhalefetin cılız bir iki itiraz sonrası sessiz kalıp çanak tutması ne manada Zira yerel seçimleri önce sosyal medyada kaybeden bir İktidar için daha önemli bir gündem maddesi olamaz.Şirinlik olsun diye "Almanya modeli" diyenlere bakmayın. Orada da böyle bir uygulama yok! Almanya'da kaç kişi attığı tweet sebebiyle hapis yatıyor Ne olacağını söyleyeyim Türkiye'de... Her şey de olduğu gibi bu da baskı unsuru olarak kullanılacak. Belli bir noktadan sonra muhalif söylem filtresi açılacak. Hem de kanuna dayandırılacak.Asıl maksat ise istemedikleri haberleri "yalan haber" diye nitelendirip cezalandırmak. Hop işsizlikten kendini yaktı biri... Kaldır! Rüşvet mi almış Kaldır! Akrabasını devlet kurumunun başına getirdi. Kaldır! Dört yerden birden maaş alıyor partili... Kaldır! Vakıf yurdunda çocuk istismarı... Kaldır! Şatafat, israf, rant siyaseti... Kaldır! Sonra da cezalandır! Yapanı değil söyleyeni!Hadi hepsinden geçtim. Yakın bir tarihten basit örnek vereyim. Twitter da "Türkiye şeker ithal edecek" konulu bir yazı vardı. Ağırlıklı olarak şeker fabrikalarının peşkeş çekilmesinden bahsediyordu.Birkaç