Hatırlarsanız 750 milyar TL'lik tasarruf paketi diye yola çıkıldı. Kırpıldı, kırpıldı... Nihayetinde temmuz ayında Meclis'ten geçirilen torba yasayla yıl sonuna kadar 150 milyar TL tasarruf paketi çıktı.

İktidar çok kararlı bir görüntü çizdi. Bu tedbirlere uymayan bürokratlara "maaş kesintisi", "görevden alma" gibi cezalar da düşünüldü.

Oysa amaç halka getirilen yüksek vergilerin hazmedilmesini sağlamaktı. Bakın biz de harcamalarımızı kuş kadar da olsa kısıyoruz ayağı...

Nitekim ocak-ağustos döneminde bütçe 973.6 milyar TL'lik bir açıkla rekor kırdı!

Geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslayalım... Açık sadece 383 milyar TL seviyesindeydi. Aradaki 600 milyar TL'lik fark, tasarruf tedbirlerinin kimse tarafından iplenmediğinin portresi niteliğindeydi.

Tasarruf nerede Suya gitti. Su nerede İnek içti!

Bütçede harcamalarıyla göze çarpan ikili Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet İşleri... 2024 bütçesinde kendilerine ayrılan ödenekleri altı ayda aştılar ve milyarlarca TL ek ödenek aldılar.

Er kişi niyetine saf tuttular en önde... Toprak attılar üzerine...

Harcadılar tamam ama neden harcadılar onu bir sorsana... Tasarruf tedbirleri 1 Eylül 2024'te yürürlüğe gireceği söylendi. Sonrasında çaktırmadan sessiz sedasız 1 Ocak 2025'e ertelendi.

Kısaca Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in büyük tantanayla açıkladığı kamuda tasarruf paketi kağıt üstünde kaldı. Bütçe açığı sekiz ayda 1 trilyon TL'ye yaklaşırken, tek tasarruf öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeğinden, taşımalı eğitimdeki servislerden, okulların temizliğinden yapıldı. Hademeler işten çıkartıldı.

Okullar leş! Tasarruf tedbiri diye alınan önlemler sayesinde ahırlar bile daha steril bir ortam sunuyor öğrencilere...

Biraz işin matematiğine gireli mi