Millet et görse selfie çekecek!
Türk-İş'in yıllardır hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması 20.431 TL'ye yükseldi.
Asgari ücretin aylık 17.002 TL olduğu düşünülürse, sadece bir kişinin asgari ücretle çalıştığı yüz binlerce hane, açlık sınırının gerisinde yaşamaya mecbur...
Kime teşekkür etmeliyiz ülke insanlarını bu hale düşürdüğü için Bence acele etmeyelim. 2025'te daha da kötüleşecek alım gücünü bekleyelim.
Sadece insanca ve sağlıklı beslenebilmek için iki çocuklu bir ailenin ayda en az 20 bin TL'yi gıdaya harcaması gerekiyor.
Erdoğan bir mitinginde et fiyatlarının artış sebebini "artan refah nedeniyle talep artışına" bağlamıştı. Dinleyenler alkışladı! İnsanlar refah içerisinde olmasalar neden alkışlasınlar Demek ki haklıydı.
Oysa Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği'nin verilerine göre, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kırmızı et tüketimi, birçok kişi için sağlık sorunlarına yol açabilecek seviyelere geriledi.
2019'da kişi başına yıllık 12 kilogram olan kırmızı et tüketimi, dört kişilik bir aile için 48 kilogram iken, 2020'den bu yana sürekli düşüyor.
Son olarak 2023 yılında, dört kişilik bir ailenin yıllık kırmızı et tüketimi 28 kilograma düşerek kişi başına ise 10 kilogramın altına inerek açlık çeken Afrika ülkeleri seviyesine geriledi. Yani kırmızı et artık sofralarımızda misafir sanatçı gibi...
Avrupa'da kişi başına yıllık kırmızı et tüketimi ortalama 30 kilogram. ABD, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde bu rakam 30 kilogramın üzerine çıkıyor.
OECD ülkelerinde kişi başına yıllık kırmızı et tüketimi 30-35 kilogram arasında değişiyor. Biz ise bu rakamların oldukça gerisindeyiz. Yani dünya kırmızı et yerken biz sadece "kırmızı" da bekliyoruz.
Yerli kırmızı et üretimi 2023'te 1 milyon 830 bin tona indi. 2024'te kırmızı et üretiminin 100 bin ton daha azalarak 1 milyon 730 bin tona düşeceği öngörülüyor.
Tuhaf olan bu yönetim şekliyle her şeyin düzelebileceğine inanan uyku moduna alınmış insanların buna itibar etmeleri... Et değil de bolca ekmek yiyince sonuç böyle oluyor demek ki...
2023 yılında, dört kişilik bir ailenin yıllık kırmızı et tüketimi 28 kilograma düşerek AB ve OECD ortalamalarının altında kaldı.
Vatandaş aç kaldı kredi notumuz arttı!Kredi derecelendirme kuruluşları halkın refahı ve gelir dağılımı, milletin insani ihtiyaçlarına falan bakmaz. İlgilendiği tek konu ödeme kabiliyetindir borcunu... Ona bakar. Halkı fakirleşiyormuş, sürünüyormuş onu ne ırgalar
Faizler artırıldı, döviz kurları patladı. Vergileri katladı, çalışana cücük gibi zam yapıldı. Millet süründükçe devletin borç ödeme kapasitesi arttı. Bu da Türkiye'nin kredi notuna olumlu yansıdı.
Standart Poor's, Moody's ve Fitch Ratings'in ardından Türkiye'nin kredi notunu artırdı diye sevinçten havalara uçan bir ekonomi yönetimimiz var.
Halk sefalet içinde kıvranırken, küresel sermaye alkışlıyor, ne hoş değil mi Anlaşılan o ki, ekonomi yönetimi SP ile not pazarlığı yaparken küresel sermayenin isteklerine