MHPden şiir gibi talepler!

MHP temsilcileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde öyle talepler dile getirdiler ki, kulağa şiir gibi geldi. Muhalefet bile böylesini istemedi. Yine de niyet önemli...
Tebrik ederim kendilerini...

İlk olarak, çalışanların ödediği Gelir Vergisi diliminin yüzde 15'te sabitlenmesini önerdi. Maaşlardan kesilen verginin artmadığı bir dünya istedi. Çalışanlar için valla harika... Gerçekleşir mi Ancak rüyalarda...

MHP diyor ki; enflasyon farkına ek olarak refah artış payı da verelim. Yani sadece enflasyonu telafi etmek yetmez, biraz da üstüne koyalım. Bence biz bu teklifi yemeyelim de yanında yatalım.

Bir diğer teklifleri, işverenlere sağlanacak ek desteklerle asgari ücretin yükseltilmesi... İşverenler üzerindeki mali yük azalırken, çalışanlar daha iyi ücretler alabilecek.

Ufak bir sorunumuz var, kaynakları çoktan harcadılar. İsteseler tabii ki bulurlar. Sahi o zaman ne yiyecek yandaşlar Kesilir mamalar!

'Gayrimenkul sektöründe şeffaflık zamanı' dedi MHP kurmayları... Bu sayede imar ve emlak rantının vergilendirilmesiyle vergi adaleti sağlanacak, kayıt dışılık önlenecek.

İyi de bu kupon arazilerden servet yapanların neredeyse hepsi partili... Bir baksınlar bakalım hangisi ne kadar ödemiş vergisini

MHP'nin talepleri, çalışanlar ve küçük işletmeler için gerçek olamayacak kadar güzel... Bu nedenle gerçekleşmeyecek. Hemen size mevcut yönetimin cevabını tahmin edeyim siz de boşuna heveslenmeyin.

"Vergi indirimleri ve artan destekler, devlet bütçesine yük getirebilir. Bu da ancak ya yeni vergilerle ya da borçlanmayla karşılanabilir. Enflasyon ve bütçe hedeflerimiz doğrultusunda bu önerileri hayata geçirmek mümkün değildir!"

İyi denemeydi be MHP...

Hastalıktan zayıflamak

Türkiye ekonomisinin son verilerine baktığımızda, cari işlemler dengesinde 9 aylık açık 5.3 milyar dolara indi... Süper bir gelişme değil mi

Geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 36.1 milyar dolar olduğunu düşünürsek, neredeyse 31 milyar dolarlık bir iyileşme söz konusu... Duruma büyüteç tutmak farz oldu...

Ne derler "Çamaşırın lekesini temizlerken kumaşı da delmeyin." Türkiye'nin ihracata dönük üretiminin yüzde 70'inden fazlası ithal ara malı ve hammaddeye dayanıyor. Yani ithalatı kısarken, aslında üretim çarklarını döndürmüyoruz. Üretimde daralma nedeniyle ithalatta ciddi anlamda düşüş yaşanıyor.

Cari açıktaki iyileşmenin neredeyse tamamı, dış ticaret açığındaki düşüşten kaynaklanıyor. Dış ticaret açığındaki azalmanın 25.6 milyar doları ithalatın azalmasından, 5.3 milyar doları ise ihracat artışından geliyor.

Burada dikkat çeken nokta, ithalattaki gerilemede en büyük düşüşün hammadde ve ara malı ithalatında olması. Yani ithalatı kısarak cari açığı düşürdük ama üretim de aynı oranda kısıldı.