Hey gidi kıdem tazminatı hey! Acelesi yok ama gündeme geleli 21 yılı geçti. O zaman bütün buralar bostandı... IMF vardı. "Kıdem Tazminatı Yasası'nı değiştirmeniz lazım" deyip takılırdı...

İktidardakiler bir ara havaya girdiler. "Tamam, bu işi bitiriyoruz" dediler. Meclis'ten bile geçirdiler. Zira noter gibi her yasayı onaylayan Abdullah Gül'ün veto ettiği numuneliklerden biri Kıdem Tazminatı Yasası'ydı... Düşünün artık ne kadar berbat olduğunu... Onun bile içi elvermedi!

Sadece kıdem tazminatı olsa yine iyi... EYT çıkınca şimdi bütün emeklilik sisteminde de değişikliğe gitmek gerekli... Hatırlarsanız Bilal Erdoğan önceden tüyoyu verdi. Para yetmiyor ki!

Nitekim Orta Vadeli Program'da bir kez daha karşımıza çıkan düzenlemenin yeni ismi; Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi...

Adından da anlaşılacağı üzere, bu sistem emekliliğinizi "tamamlamayı" hedefliyor, ama neresi eksikti onu söylemiyor.

2025 itibarıyla Otomatik Katılım Sistemi devreye girecek, hem de zorunlu olarak.

Yani bir nevi emeklilik kumbarası! Sözde bu kumbarayı devlet ve işverenler dolduracak ama tabii kendi ceplerinden değil, yine dolaylı yoldan çalışanların cebinden...

Devlet diyor ki: "Siz emekli maaşınızı beklerken bir yandan da fonlarla oynayın, biraz borsaya biraz da yatırım fonlarına dalın, canınız sıkılmasın."

Bu sistemle SGK'nın küçültülüp özelleştirilmesi hedefleniyor. Emeklilik planı değil adeta finansal macera... Herkes ucundan bucağından finansal piyasaları takip etmek zorunda... Bu iş bana yarar valla!

Kıdem tazminatı meselesine gelince... Yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu aşikar... Mevcut sistem işlemiyor. Tazminatlar doğru dürüst ödenmiyor. Mahkemelerde milyonlarca dosya bekliyor.

İşveren ve devlet her ay maaşınızın yüzde 8.33'ünü biriktirecek fona aktaracak. Çarp 12 ile, yine her yıla bir maaş işte...