Varlığıyla onur duyduğumuz Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz... Anlı şanlı oda ve borsaların, sendikaların iktidar şakşakçılığı yaptığı ortamda hepimiz adına açtığı dava çok önemli...

Sahi dünyada bütün oda ve borsaların görevleri bellidir. Bizde ise para toplamak dışında odaların neye yaradığı, ne iş yapıyorlar acaba Varlıkları tam bir kanayan yara... Oraya da el
atmalı bir ara...

Seyfettin Çilesiz, halkın gelirini doğrudan etkileyen ancak kimsenin güvenmediği ve müdahale edemediği enflasyon rakamlarını çarpıtmakla suçlanan İstatistik Kurumu'nun verilerini yargıya taşıyıp çile çekmeyi göze aldı.

Ankara 6. İdare Mahkemesi, TÜİK'e enflasyon hesaplamalarında kullandığı tüm belge ve bilgileri 30 gün içinde mahkemeye sunma zorunluluğu getirdi.

İyi de daha önce yine Ankara 6'ncı İdare Mahkemesi "Kamu kuruluşu TÜİK'in enflasyonu belirlerken esas aldığı maddeleri açıklamak zorunda" kararını almıştı. İstatistik Kurumu mahkeme kararını tanımadı.

Kurumun başkanı böyle bir kararı kendisi mi aldı Mahkeme kararını tanımayacak yürrek var mı Belli ki bir yerden emir geldi Emri kim verebilir Ekonomik verilerin olduğundan daha iyi görünmesi kimin işine gelir

Eğer bu ikinci dava sürecinde de o gizemli rakamlar ortaya çıkmaz veya gerçekler gün yüzüne çıkarılmazsa, bugüne kadar yapılan maaş zamlarından OVP'nin hayali hedeflerine, tüm verilere ve hatta döviz kurlarındaki sihirbazlık numaralarına kadar her şey tersine döner.

Bugün başarı gelsin istiyorlarsa reçete apaçık ortada... İstatistik Kurumu baştan aşağıya yenilenmezse, kurumun başında olanlar kapıya konulmazsa ne yapsalar inandıramazlar halka...