Rusya bizden domates almıyor diye karalar bağlamıştık. Gittik özür diledik. Bizden domates alın dedik. Aldılar, sevindik! Türkiye'ye oynanan oyunların bir parçası olmuştu kırmızı şeytanlar...Rusya'dan öğrendik ki, eğer bir ülke senden domates alıyorsa gönlüm sende demekmiş. Yok, domates almayı kesiyorsa ilişkilerimizde sorun var anlamına geliyormuş.Sözde dünyanın en çok domates üreten dördüncü ülkesiyiz. Kararname ile 25.000 ton "sıfır gümrük vergili" domates ithal etmeye karar verdik! Evet bunu bile yaptık.O günlerde bile fiyatlar böylesine sapıtmamıştı. Bundan 8 ay önce kilosunu 2.5 liraya almışlığım vardı. Dediler ki domates fiyatları çılgın atıyor git bak. Pazarda kilosu 25 lira! Migros'a baktım 29 lira... Herhalde şaka!Ben gidene kadar 30 liraya vurmuştu fiyatı... Dedim "Sabah 25 liraymış", git başımdan der gibi "Yok, hiç değiştirmedim" dedi... "İstersen 20 liraya da var" diye beni yan tezgaha yönlendirdi.Bana oradan bir şey göz kırpıyordu ama tanışmamıştım kendisiyle. O da domatesmiş meğerse! Yandan yemişi şeklinde... Biberler hemen yanında... Cesaretim yoktu fiyatına bakmaya...Kilolarca, kasalarca alınan ürünler kıtlık varmış gibi taneyle alınıp, satılmaya başladı. "Askıda domates" uygulamasına az kaldı.Bu yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en acıklı manzaralarından biridir. Ülkeyi 20 yıldır yönetirken bu hale getiren acaba kimdirÜlke ekonomisi batıyor dediğimde "yok yahu yaşıyoruz işte" dediklerinde "buna yaşamak mı diyorsun" derken anlatmak istediğim buydu zaten... Sen fakir,