?Bütçe diye yazılır ?ucube diye okunur!

Türkiye'nin ekonomik durumunu bir yemek menüsü olarak düşünelim. Ana yemek olarak dev bir bütçe açığı, yanında cari açık garnitürü, tatlı olarak da döviz pozisyon açığı... Tabii ki bu menüyü tamamlayan enflasyon sosu...

Bu kadar açık verdikten sonra bir bakıyorsunuz ülkenin bir tek kısmeti kapalı... Ekonomiyi batırmanın en kısa anlatımı... Buna bile seviniyorlarsa düşünün artık çaplarını...

Bütçe demeyelim kendisine... Tam bir ucube!

Nitekim bütçe açığı şubatta 153.8 milyar TL olarak kaydedildi. Ocak ayında da bütçe 150.7 milyar TL açık vermişti. Topla, 304.5 milyar TL iki ayda...

Ülkenin bir bütçesi var. Harcamalarını oradan yapar. Yetmezse borç alır. Bugün Hazine'yi ters çevirip sallasan kokoz halde...

Bu iş nereye gider Nereye kadar isterse!

Hazine, borçlanma limitleri konusunda "Ben ne yaparsam yapayım, sonunda hep bir çıkış yolu bulunur" mantığıyla hareket ediyor.

Kim bilir kaç defa bütçede borçlanma limitleri aşıldı. Kanuna göre Hazine daha fazla borçlanmamalıydı... Borçlanmak için yasa Meclis'in onayından geçirilmeliydi... Borçlanıldı! Meclis'ten izin alındı mı Hayır!

Valla ne ala! Kanunmuş, hakmış, hukukmuş hepsi boşuna... Keyfine göre borçlan, kimseye de sorma... İşler artık bu aşamada...

Bugün bütçe hangi kaynakla aşılıyor Para basılıyor.

Enflasyonda düşüş var mı Hayır.

Merkez Bankası rezervlerinde artış var mı Hayır.

Kur baskılamaya son verildi mi Hayır.

Siz ahmakça döviz fiyatlarını baskılayıp talebe karşın bunda ısrar ederseniz, hem cari açık artar hem de elinizdeki sınırlı dövizi ucuza satarsınız.

Kamuda tasarruf var mı Hayır.