Bu açığa ?yuh denir anca...

Geçen yılın ocak ayında 32.3 milyar lira olan aylık açık, bu yılın aynı ayında neredeyse beşe katlayarak 150 milyar 719 milyon liraya çıktı. Pek bi' laf edeni olmadı.

Harcadıkları paralar milletin ödediği vergiler. Yapacakları borçlanmalar milletin sırtına yükledikleri yükler. Bir de hesap mı verecekler

Yılbaşında Cumhurbaşkanı kararıyla yapılan ÖTV artışları, kamu alacaklarına ve harçlara uygulanacak yeniden değerleme oranının yaklaşık yüzde 60 artırılması, bütçe gelirlerinin yüzde 100'ün üzerinde artmasına olanak sağladı.

Ocak ayında ÖTV gelirleri ortalama yüzde 118 artarken, sadece akaryakıt ve doğalgazdan elde edilen ÖTV'deki gelir artışı yüzde 292 oldu.

Yine de harcamalar freni patlamış kamyon gibi öyle hızlı arttı ki, kaydı bütçenin şirazesi...

Harcama disiplini diye bir şey kalmadı. İş çığırından çıktı. Devletin parası biter mi Harcanabilecek para çoktan bitti... Keşke sadece para bitse! Mevzu ülke ekonomisinin bitmiş olması.

Para basıp yerine
koyarlar ama sorun da zaten o basılan para... Bumerang gibi, enflasyon olarak geri dönecek bize her halükarda...

Cari transferler, sermaye giderleri, mal ve hizmet alımları gibi giderlerdeki artışlar, kamuda tasarruf genelgesinin kimse tarafından iplenmediği gibi, gelirlerden daha fazla harcama yapıldığı için daha yılın birinci ayında dev bütçe açığı gerçekleştiğini gösteriyor.

İktidar muhtemelen yerel seçimlere kadar bütçe disiplininden iyice uzaklaşacak. Harcamaları daha da artırmaya, daha yüksek bütçe açığı vermeye devam edecek.

Bu durumu anlı şanlı ekonomistler, seçim süreci diye normalleştiriyorlar... Sözde tarafsızlık adına klasik yine yıkama yağlamaya başladılar... Görürsünüz iki gün sonra tekrar ağlamalara doyamayacaklar.

Hiçbir şey yoktan var olamayacağına göre bu harcamalar nasıl ödenecekler Büyümeyen, hatta küçülen bir ekonomide