Türkiye İstatistik Kurumu, ağustos ayına ilişkin finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı. Verilere göre, ağustosta en yüksek reel getiri altında görüldü.

Malum, Türk halkının altına olan tutkusu göz önünde bulundurulursa, çoğu yatırımcı bu dönemde güzel kazançlar elde etmiş olmalı.

Ancak altın yatırımı hassas bir konu... Fiyatın uçacağını ya da çökeceğini söylemek kolay, fakat altına yatırım yapmak dikkat gerektirir. Riskli ve öngörülmesi zor bir süreçtir.

Nitekim stratejik düşünmeyi bilen yatırımcılar, bu dönemde altınla iyi bir ilişki yakalamış gibi görünüyor.

Bu iş tıpkı Michelangelo'nun David heykelini yontması gibi; sabırla, dikkatle ve adım adım ilerlemek gerek. Piyasadaki düşüşlerde fırsatları değerlendirmek, tatlı kazançlar yaratabilir.

Global finansal piyasaların istikrarını kaybettiği bir dönemdeyiz. Türk Lirası'nın haddinden fazla değerli olduğunu, bunun bir süre daha böyle süreceğini zira kısa bir süre sonra olmasa da elbet hikayenin değişeceğini de katıyorum hesaba...

Bu ikisini bir tencereye koyup kaynatınca, süzdüğümde "altın" gülümsüyor bana... Nitekim son üç yıldır altın fiyatlarına olumlu etki edebilecek istisnasız her türlü senaryo yaşandı. İşin açıkçası fiyatı bir türlü beklentileri karşılayamadı.

Tüm bunların yaşanacağını söyleyip bir uzmandan fiyatlama yapmasını isteseniz emin olun ons başına 3.000 dolardan aşağı kapıyı açmazdı.

Raporların çoğu altının buralarda yani yılı 2.500-2.600 usdons seviyesinde kapatacağını ileri sürse de benim gözüm yükseklerde... Ons dediğin 31.1 gram altın... Bu dolar bazında olunca tam sigorta niteliğinde aslında...

Şöyle bir sorun söz konusu... Bütün dünya borsaları düşerken, finansal piyasalar düşerken yatırımcılar