5 yılda 5inci Merkez Bankası Başkanı

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın kovulması ya da istifası... Fark eder mi İşin aslı çok yerinde bir karar alındı. Ne işi var anne ve babasının kurum binasında... Çiftlik mi orası

Akla hayale sığmayan o kadar çok şey var ki anlatılan... Dönen dedikodular çok enteresan... Babası gurur duysun eseriyle... Her neyse...

Oysa ne umutlarla getirilmişti. ABD finans ve bankacılık piyasalarında "müthiş Türk kızı" lakabıyla tanındığı söylenip, anlatılıyordu.

Birlikte çalıştığı Maliye ve Hazine Bakanı Şimşek'in görevi devralırken ifade ettiği "rasyonel politikalara geçiş" çerçevesinde 6 yıl sonra ilk kez davet edilen IMF'nin önerileri doğrultusunda Orta Vadeli Program hazırlandı.

Kim tahmin edebilirdi aralarına kara kedi gireceğini... Merkez Bankası Başkanı, Amerika'ya yatırımcı toplantılarına tek başına gidince işin kokusu çıktı. O toplantılar çöpe gitti haliyle...

Kayda değer bir başarı falan da yakalanmadı. Ne yapıldı

KDV, ÖTV, MTV, Kurumlar Vergisi artırıldı. Araç sahiplerinden 'duble MTV' tahsil edildi. Buna rağmen 1.3 trilyon TL ile Cumhuriyet tarihinin bütçe açığı rekoru kırıldı.

Sekiz ayda politika faizi yüzde 8.5'ten yüzde 45'e yükseltildi. Beklenen dış kaynak gelmedi. TL değer kaybetmeye, döviz ve enflasyon yükselmeye devam etti.

Tek haneli enflasyon hedefi 2026'ya ertelendi.

Küresel finans kurumları öncelikle Şimşek-Erkan ikilisinin görevde kalıp-kalamayacağından, rasyonel politikaların Erdoğan'ın kararıyla bir gecede tersyüz edilip-edilmeyeceğine güvenmedikleri için beklemeyi tercih etti. Biri şimdiden gitti.

Sistemde ve politikalarda bir değişiklik olmadığından çok da sorun edilmez ama, ya olursa Bu sorunun cevabı beklenecek uzun süre daha...

Nitekim 2019-2024 arasında, "söz dinlemiyor, faiz artırıyor" denilerek görevden alınan Murat Çetinkaya ile başlayan süreçte, 5 yılda 5'inci Merkez Bankası Başkanı atandı.

Yasaya göre 5 yıllığına atanan ancak ortalama 8 ay-1.5 yıl arasında değişen başkanlarının sonuncusu oldu bu... Sebebi ne olursa olsun kolay değil yabancı yatırımcıya anlatmak durumu...

Günah işleme özgürlüğüne müdahale!

Genel seçimler öncesi Erdoğan, "Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye'yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz" diyerek bir kez daha seçmenden oy istedi.

Tıpkı 22 yıl önceki gibi... İktidara gelirken de "3Y" yani yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk ile mücadele edeceklerini vaat etmişlerdi.

Türkiye öyle bir ülke ki, yolsuzluktan bize ne, yemişim rüşveti, yoksulluk kimin derdi dese bile seçmen bastı oyunu Ak Parti'ye... Öylesine fanatik bir kitle...