Vergi avantajı, gümrük kolaylıkları, teknolojik donanım, lojistik altyapı ve dev şirketlerle çalışma gibi pek çok avantaj sunan serbest ticaret bölgeleri, yurtdışına açılmak isteyen KOBİ'ler için de büyük fırsatlar sunuyor.

TÜM BİRİKİM ÜRETİME

Dış ticareti artırmak, yeni pazarlara açılmak ve geniş istihdam kaynakları oluşturmak için kritik önem taşıyan serbest ticaret bölgeleri, ihracat yapmak isteyen KOBİ'ler için de kritik rol oynuyor. Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, KOBİ'lere, küresel pazarlarda bağlantı geliştirme konusunda ön ayak olduklarını belirterek, "Küçük ve orta ölçekli işletmeleri sermayelerini bina ve arsaya yatırmadan, serbest bölgelerde fabrika kiralayarak, tüm birikimlerini üretimde kullanmaya davet ediyoruz" dedi.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

REKABETTE ÖNE ÇIKIYOR

Serbest bölgelerde yapılan ihracatın son 5 yılda yüzde 55 artarak 13 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Yusuf Kılınç, şunları söyledi: "Bu bölgelerde genel ihracattan alınan pay yüzde 5'e çıktı. Ayrıca bölgelerimizdeki firmalar, ihracatlarını arttırırken, ülkemizdeki KOBİ'lerle daha çok ticaret yapıyor ve onların da ihracattan pay almasını sağlıyor. Küresel pazarlara açılma konusunda Türkiye'deki KOBİ'lere daha çok destek olmak istiyoruz. Bu imkan ihracata sağlanan vergisel teşviklerle birleşince çok büyük rekabet avantajına dönüşüyor."

KATMA DEĞERLİ ÜRÜN

Serbest bölgelere yurt dışından ya da ülke içinden yarı mamul olarak gelen ürünlerin işlenerek yüksek katma değerli ürün şeklinde ihraç edildiğini kaydeden Kılınç, şöyle devam etti: "Serbest bölgelerde havacılık, otomotiv, yazılım, yat-gemi inşası ve tamiri, medikal aletler, hazır giyim sektörleri ile Ar-Ge faaliyetleri olmak üzere çok farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalar bulunuyor. Buralarda ayrıca küresel ölçekte dev firmaların da güçlü endüstri merkezleri yer alıyor. Bu firmalarla iş yapan Türk şirketleri uluslararası pazarlara açılma fırsatı yakalıyor.

TEKNOLOJİ TRANSFERİ

Bu bölgelerde faaliyet gösteren uluslararası şirketlerin, yerel işletmelere yeni teknolojiler ve iş yapma yöntemlerini aktardıklarını dile getiren Kılınç, "Yerli şirketler de bu bilgi ve teknoloji transferi sayesinde rekabetçiliklerini artırıyorlar. Yatırımcının faaliyet ruhsatını aldıktan sonra 1 ay içinde düğmeye basıp üretime geçebiliyor olması, bölgelerimize yatırımın cazibesini katlamaktadır" dedi.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

MALİYETLER DÜŞÜYOR

Yusuf Kılınç, serbest bölgelerin bulundukları bölgelerde yollar, limanlar, depolama tesisleri gibi yerel altyapıların gelişmesine de katkıda bulunduğuna da vurgu yaptı. Kılınç, "Yeni iş fırsatları yaratan bu gelişmeler işsizlik oranlarını düşürürken, gelişen lojistik altyapı, ürünlerin daha hızlı ve güvenli bir şekilde taşınmasını sağlayarak ticaretin maliyetlerini düşürmekte ve hızını artırmaktadır. Bu sayede hem iç ticaret hem de uluslararası ticaret artıyor" diye konuştu.

KAYIT DIŞI YOK

Kılınç'ın verdiği bilgiye göre Türkiye'deki modern teknolojik ve lojistik altyapıya sahip serbest bölgeler, ihracat amaçlı yapılan üretimlerde Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, KDV ve Gümrük Vergisi'nden muafiyet sağlıyor. Ayrıca firmalara pek çok alanda finansal teşvikler de veriliyor. Bu sitem, işletmelerin maliyetlerini düşürdüğü gibi karlılığı da arttırarak yatırım yapmayı teşvik ediyor. Öte yandan iş yapma süreçlerini hızlandırırarak rekabet üstünlüğü oluşturuyor. Vergi istisnası sayesinde kayıt dışı çalıştırma eğilimi de oluşmuyor.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

YAPAY ZEKA GİRİŞİMİ ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR

YATIRIM ATAĞI

Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) haritasına göre Türkiye'deki yapay zeka girişimleri sayısı 350'ye ulaştı. Özellikle sağlık, eğitim, finans ve otomasyon gibi alanlarda kullanılan yapay zeka tabanlı girişimler, en hızlı büyüyen sektörler arasında yer aldı. Bu alanda büyümek isteyen 245 girişime toplamda 586 milyon dolar yatırım yapıldı. Uzmanlara göre hızla büyüyen startup'lar, daha fazla işe alım yaparak istihdamı artırıyor.