Kısa çaldırıp kapatan yabancı numaralara karşı tetikte olun. Dolandırıcılar, merakınızı kullanarak cebinizi yakmaya çalışıyor. Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, "Aslında yurtdışından aramıyorlar. Kodlar tamamen sanal. Sakın geri aramayın. İş teklifi, yatırım vaadi ve duygusal tuzaklara düşmeyin" dedi.

Türkiye'de yaşayan binlerce vatandaş her gün özellikle 216 (Tunus), 91 (Hindistan), 44 (İngiltere), 63 (Filipinler) ve 1 (ABD) gibi bilinmeyen yurtdışı numaralardan aranarak dolandırılmaya çalışılıyor. En çok kullanılan yöntem ise kısa süreli çaldırıp kapatmak. Amaç, merak uyandırarak insanların geri aramalarını sağlamak. Aranan numara yeniden arandığında ise kullanıcı yüksek tarifeli bir hatta yönlendirilerek ciddi miktarda maddi zarara uğrayabiliyor. Bu sadece taktiklerden biri. Vatandaşı kandırmak için onlarca farklı senaryo hazırlıyorlar.

4 GEREKÇEYE DİKKAT

Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yurtdışı kodlu bilinmeyen numara ve WhatsApp aramaları üzerinden yapılan aramaların elbette dolandırıcılık amaçlı olduğunu belirterek, "Bu numaralarla iletişimde bulunan kişiler, çeşitli gerekçelerle tuzağa çekilmeye çalışılıyor. Söz konusu girişimler; 'iş teklifi', 'yatırım fırsatı', 'romantik ilişki vaadi' ya da 'teknik destek' gibi çeşitli senaryolarla insanları kandırma amacı taşıyor" dedi.

SANAL ARAMA SİSTEMİ

Bu numaraların genelde sanal olduğuna dikkat çeken Ali Murat Kırık, sistemi şöyle anlattı: "Aslında yurtdışından aramıyorlar. Google Play Store veya App Store gibi uygulama mağazalarında 'second number', 'virtual phone', 'temporary number' gibi anahtar kelimelerle arama yapıldığında, ücretsiz ya da düşük ücretle kullanılabilen onlarca uygulama kullanıcıların karşısına çıkıyor. Bu uygulamalar, gerçek bir SIM kart gerektirmeden farklı ülke kodlarından numaralar sağlayabiliyor ve internet bağlantısı üzerinden arama veya mesajlaşma yapılmasına olanak tanıyor."

İYİ SAKLANIYORLAR

Bu durumun, dolandırıcıların kimliklerini gizleyerek farklı numaralarla çok sayıda kişiye ulaşmasını kolaylaştırdığını belirten Kırık, şöyle devam etti: "Bu da dolandırıcıların izlerini sürmeyi zorlaştırıyor. Bu tarz dolandırıcılık girişimleri, rastgele yapılabileceği gibi, sosyal medya profilleri ya da dijital ayak izi üzerinden kişisel durumlara göre de şekillenebilir. Örneğin, yalnız yaşayan bireyler, iş arayanlar, yatırım yapma niyetinde olanlar veya finansal zorluk yaşayan kişiler daha fazla hedefleniyor. Dolandırıcılar, karşı tarafın zayıf noktasını tespit ederek güven oluşturmayı ve sonrasında maddi taleplerde bulunmayı amaçlıyor."

ERİŞİM İZİNLERİ!

Dolandırıcıların kullanıcı verilerine farklı kaynaklardan ulaşabildiğini ifade eden Kırık, şöyle konuştu: "Sosyal medya hesapları, halka açık platformlarda yapılan paylaşımlar, sahte yarışmalar, bilinçsizce indirilen mobil uygulamalar ya da alışveriş sitelerine verilen kişisel bilgiler, telefon numaralarının üçüncü kişilere ulaşmasına neden olabiliyor. Ayrıca bazı uygulamalar, rehber erişimi izni verildiğinde kişinin bağlantı listesini de sızdırabiliyor."

SAKIN AÇIK VERMEYİN

Bilinmeyen numaralardan gelen çağrılara ya da mesajlara yanıt vermenin, kişisel güvenliği tehlikeye attığına dikkat çeken Prof. Dr. Kırık, şu bilgileri verdi: "Mesajlara verilen basit bir yanıt bile, numaranın aktif kullanıldığını doğrulayan bir işaret olabilir. Bu da dolandırıcılık amacı güden listelere eklenmeye, daha fazla rahatsız edici iletiye maruz kalmaya neden olabilir. Ayrıca, konuşma sırasında paylaşılan basit kişisel bilgiler bile dolandırıcılık senaryolarını güçlendirebilir. Bazı durumlarda karşı taraf ses kaydı alarak, bu kayıtları farklı dolandırıcılık yöntemlerinde montajlayabilir ya da kimlik doğrulama süreçlerini aşmak için kullanabilir." Ali Murat Kırık, günümüzde dolandırıcıların bu yolla en sık kullandığı yöntemleri de şöyle sıraladı: