Uzman bakışı

Kritik soruları Ortadoğu'yu en iyi bilen isimlerden biri Emekli Büyükelçi Ömer Önhon'a sordum. İşte aynı zamanda Türkiye'nin son Şam Büyükelçisi de olan duayen diplomatın dikkat çekici yanıtları:

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

OLAY VE BÖLGE

Filistinliler 70 yıldır işgal altında. İki devletli çözüm gerçekleşmedi ve zaman içinde her şey Filistinliler açısından iyiye değil, kötüye gitti. Harem-i Şerif'de Yahudilerin provokasyonları, Yahudi yerleşimcilerin aşağılamaları, yasadışı yerleşimin genişlemesi ve tabii Filistinlilerin öldürülmesi sıradanlaştı.

Filistinlilerden yine intihar saldırısı, bombalama, öldürme, kaçırma gibi klasik eylemlerle tepki göstermesi bekleniyordu ama Hamas ve diğer Filistinli örgütlerin, bu defa sonucu ne olursa olsun, çok ses getirecek, geniş kapsamlı bir eylem yapma kararı aldıkları anlaşılıyor.

Bu kararı epey bir süre önce almış olmalılar çünkü hazırlıkları zaman gerektiriyor. İsrail tarafının bu hazırlıkları atlamış olması, ordunun bu kadar hazırlıksız yakalanması inanılmaz.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Hamas amacına ulaştı mı Dünyanın dikkatini çekmek bakımından evet ama bence olumsuzluk daha fazla. Hakkındaki terör örgütü tanımlamasını güçlendirdi. Muhtemel bir müzakere masasındaki yerini kaybetti. Gazze'nin yerle bir olmasına yol açtı. Diğer Filistinlilerden (Batı Şeria'dakiler, El Fetih, İsrailli Araplar) beklediği desteği alamadı. Filistinliler arasındaki bölünmüşlük, İsrail karşıtlığından daha güçlü gibi.

İsrail ordusu çok muhtemelen duruma hakim olacaktır ama bu travma İsrail toplumuna yapışıp kalacaktır. İsrail toplumu içindeki polarizasyonun da bu gelişmelerde çok olumsuz etkileri olduğu kuşkusuz. Ultra Ortodokslar, aşırıcı Yahudiler, hem Filistinlilere hem İsrail'e zarar veriyorlar.

TÜRKİYE'NİN POZISYONU

Türkiye'de iktidar, benzer eski olaylarla kıyaslayınca, çok farklı bir tutum takındı. Eskiden Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'e çok ağır şekilde yüklenirdi. Şimdi, son iki yıldır sürdürülen, İsrail dahil, bölge ülkeleriyle ilişkilerin düzeltilmesi politikasının bu krize de yansıdığını görüyoruz. Erdoğan makul ve soğukkanlı açıklamalarda bulundu, itidal çağrısı yaptı.

Gazze'nin bombalanmasından sonra yine doğru çağrılarına devam etmekle birlikte, İsrail'in saldırıları ve İsrail için ağır ifadeler kullandı. Her halükarda, Türkiye'nin temel pozisyonu, karşılıklı saldırılar dursun, her iki taraftan da siviller zarar görmesin, iki devletli çözüm temelinde siyasi çözüme yönelinsin.