'Suça sürüklenen çocuklar' meselesine kafa yormamız gerektiğini söyleyip "Mevzuattaki bu ifade, ülkemizdeki mevcut durumu (ve sorunu) tam olarak karşılıyor mu" diye sormuştum cuma günkü yazımda. (https://www.posta. com.tr/yazarlar/murat-celik/sucasuruklenen- cocuk-2905281)

Bu soruyu ve fazlasını, konunun uzmanlarından bir bilim insanına; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Açıkel'e sordum:

Sayın Açıkel, konunun başka branşlardaki uzmanların görev alanlarına giren boyutları da var elbette. Meselenin o taraflarını ayrıca irdeleyeceğiz. Çocuk ve ergenlerle çalışan deneyimli bir psikiyatrist olarak size ilk sorum başlıktaki tanımın yeterli olup olmadığı…

Murat Bey, 'suça sürüklenen çocuk' kavramı, biliyorsunuz, Çocuk Koruma Kanunu'nda tanımlanan bir kavram. Son zamanlardaki olaylarla birlikte çok tartışılsa da bence çocukların korunması açısından önemli. Dediğiniz gibi, ben kendi uzmanlık alanım çerçevesinde değerlendirdiğimde şunları söyleyebilirim.

Bir insanın yaptıklarından sorumlu tutulabilmesi için işlediği fiilin hem hukuki anlam ve sonuçlarını bilmesi hem de bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirebilme yeteneğinin tam olarak gelişmiş olması gerekir. 18 yaş altı bireylerde bu gerekliliklerin bazen biri, bazen her ikisi de bulunmamaktadır. Bu becerilerin her olay için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bir suç için çocukta bu beceriler yokken bir suç için var olabilir. Bence bizdeki sorun kavramın adından çok, yerli yersiz tartışılması ve 18 yaşından küçük her insanın çocuk olduğu için tüm suçlardan muaf veya tam tersi tüm suçlardan sorumlu olduğu yanlış düşüncesidir.

Hocam, son dönemdeki örneklerle daha net görüldü ki; çetelerin, örgütlerin kullandığı çocuklar var suça sürüklenen. Çocukların suça yönlendirilmeleri, suç örgütleri tarafından kullanılmaları ve nihayet suç işlemelerinin ardında hangi faktörler var