Dönüp dolaşıp sormaktan kendimi alamadığım soru şu: İnsanlar neden dünyanın merkezinde kendini görüyor ve kendi için neredeyse her şeyi hak görürken, aynı şeylerin başkalarının da hakkı olabileceğini neden hiç düşünmüyor İlk bakışta harcıâlem bir soru gibi gelebilir ama değil. Üzerinde düşünülmesi, konuşulması, tartışılması gereken bir soru bu. Farkındalık yaratmak için de son derece yararlı.
Sadece eş, dost, arkadaşlarınıza değil; tanıdığınız psikolog, psikiyatrist ve sosyologlara da sorun bunu. İnsanlar neden sürekli merkeze kendini koyuyor Her konuda, her olayda Eğitim ve öğrenim seviyesi, sosyal statüsü, gelir düzeyi gibi faktörler değişse de benmerkezci tavır -ekseriyetle- değişmiyor. Bu durumun psikososyal nedenleri neler Buna kafa yormakta fayda var.
Haberin Devamıİnsanın kendini önceleyen bir varlık olduğunu biliyoruz. İnsan doğasının temelinde bireysel ihtiyaç ve çıkarları var; bu tamam. İlkel benliğin, korunma ve hayatta kalma içgüdüsü İyi de temeli oluşturan o 'ilkel benlik' devri geride kalmadı mı Sene olmuş 2025; herkesin hâlâ kendini 'biricik ve özel' hissetmesi, hissetmeyi bırakın kendini öyle görmesini normal mi kabul edeceğiz Üstelik sadece kendini Bir adım sonra da çocuğunu. Adlı adınca 'yanılgı' demeyip bu çağda bile anlayışla mı karşılayacağız bu içgüdüsel yaklaşımı
Uzmanlar; bilgiyi işleme aşamasında beynimizin kısayollar kullandığını söylüyor. Onların 'kısayol' dediği bildiğimiz 'önyargı' aslında. 'Onay yanlılığı' denilen durum, insanın kendi inandıklarını destekleyen görüş ve düşünceleri alıp aksine olanları yok sayması. Yani kendi görüş ve haklarımızı mutlak doğru, hatta gerçek olarak algılamamız Önce ben Sadece ben. Herkesin kendi yargısını, kendi medyasını istemesi bundan işte. Kimsenin derdi objektiflik (tarafsızlık) değil. Herkes kendi 'yandaş'ını arıyor, onu ödüllendirip kutsuyor; farkında değil misiniz Bir düşünün, göreceksiniz durumun böyle olduğunu.
Başkalarının duygu, düşünce ya da yaşadıklarını anlamaya gayret eden neredeyse yok. 'Empati' eksikliğinde yarışıyoruz. Hatta 'empati yoksunluğu'nda Kendimiz dışındakilerin ihtiyaçlarını yok sayıp onları bütünüyle göz ardı ediyoruz. Böyle olduğumuz için de 'çifte standart' standartlaşıyor, sıradanlaşıyor.