Hangi sektörden olursa olsun, ülkenin köklü kurum ve kuruluşlarının 'sanat' alanına yatırım yapmaları çok önemli. Çünkü yapılan sadece o kuruma, o şehre değil, ülkenin geleceğine yatırım.

Bu kıymetli zincirin son halkası başkentte kurulan Arı Kültür Sanat Merkezi (AKSM) oldu. Arı Okulları ve Çankaya Üniversitesi'ni bilirsiniz.

Sadece doğup büyüdüğü Ankara'nın değil, Türkiye'nin önemli ve prestijli markalarından biri Arı Eğitim Kurumları. Bugün ön okuldan üniversiteye uzanan eğitim devinin temelini, tam 56 yıl önce Sıtkı-Süheyla Alp çiftinin kurduğu Arı Dersaneleri oluşturuyor.

Arı Okulları'nda 2 bin 350 öğrenci eğitim ve öğrenim görüyor. Çankaya Üniversitesi'nde yüksek öğrenim gören 6 bin 340 öğrenciyi de eklediğimizde toplam 8 bin 690 çocuk ve gençten söz ediyoruz. Eğitimci kadrosu ve diğer personeliyle devasa bir aile Arı Eğitim Kurumları.

HER ŞEYİN BAŞI VİZYON

Ankara Çukurambar'daki kampüste önceki akşam düzenlenen açılış töreninde, başkentin eğitim ve sanat dünyasından önemli isimler bir aradaydı.

AKSM'nin öyküsünü, Sıtkı Alp'in üç evladından biri olan Arı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Seda Tarman ile konuştuk.

Biz, 56 yıllık bir aileyiz. Bu 56 yıl içinde Arı tedrisatından geçen ve halen geçmekte olan on binlerce aile üyemiz var. Alp Ailesi ve Arı Eğitim Kurumları'nın bakışını şöyle özetleyebilirim: Türkiye'nin insan kaynağına kattığımız bu büyük aileyi hep aynı düsturla yetiştirmeyi hedefledik; milli kültürüne bağlı, çağdaş, laik ve evrensel vizyon sahibi bireyler yetiştirmek. 56 yıldır bunu yapmanın ve aynı anlayışla yolumuza devam etmenin gururunu yaşıyoruz.

Bu çizgide, istikrarla devam ettiğimiz nitelikli eğitim süresince, özümüzden hiç ödün vermeden, sadece akademik değil, aynı zamanda sportif ve sanatsal alanlara da hep öncelik verdik. Bu alanlarda ulusal ve uluslararası platformlarda kazandığımız çok sayıda ödül var ve bunlara yenilerini eklemekte kararlıyız.