Alanında sadece Türkiye'de değil dünyada isim sahibi bir insan Erdem Yurdanur.
Mayıs 2022'de, bu köşede art arda iki yazı yazmıştım kendisiyle röportaj yapıp.
1 (https://www.posta.com.tr/ yazarlar/murat-celik/kriptoparalarla- ilgili-aykiri-bir-ses-2521148)
2 (https://www.posta.com.tr/yazarlar/ murat-celik/kripto-paralarla-ilgiliaykiri- bir-ses-2-2522279)
O Erdem Yurdanur, iki gün önce sosyal medya hesabında şunları yazdı:
*
"Bugün iş hayatına adım atmamın 35'inci yılı. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan hemen sonra, henüz bir CV bile hazırlamadan okula gelen birkaç şirketle görüştüm. Bunlardan biri olan, o dönemin Türkiye'deki en büyük özel şirketi Arçelik'in teklifini kabul ederek, 23 Temmuz 1990'da Bilgi İşlem bölümünde işe başladım.
Haberin Devamı1995 yılına kadar çalıştığım Arçelik, üniversiteden bile fazla şey öğrendiğim, benim için gerçek bir okul oldu. Ardından Arçelik'ten ayrılan altı bilgisayar mühendisi olarak Türkiye'nin ilk özel yazılım şirketi olan Coretech'i kurduk. Dünyanın 30'dan fazla ülkesine yazılım geliştirdik. Ama daha da önemlisi, Coretech'te çalışan yüzlerce genç için bir okul işlevi gördük.
Bugün o gençlerin birçoğu, Türkiye'de IT (Information Technology - Bilişim Teknolojisi) sektörüne yön veren önemli isimler haline geldi.
1999'dan itibaren internet projelerine daha fazla ilgi duymaya başladım. Coretech'teki ortaklarım ve Tarkan Onar'la birlikte önce Kokteyl'i, ardından onun içinden çıkan bir ürün şirketi olarak Maçkolik'i kurduk. Kokteyl ile Google, Facebook, Turkcell gibi pek çok önemli firmayla projeler geliştirdik. Detaylarını anlatsam sayfalar yetmez. Şimdi ise Kokteyl, Ofsayt adlı yeni ve büyük bir projenin yazılımını yapıyor.
Beş yılı profesyonel, 30 yılı girişimci ve yatırımcı olarak geçen 35 yıllık iş hayatımda yaşadıklarımı zaman zaman yazarak ya da farklı ortamlarda paylaşarak, başka insanlara ilham vermeye çalışıyorum. Çünkü uzun gibi görünen bu yolculukta geriye baktığımda, işe başladığım ilk gün hâlâ dün gibi geliyor.
Haberin DevamıVe bu yolculuk bana en çok şunu öğretti: Başkalarının sizi başarılı bulmasından çok, sizin kendinizi nasıl gördüğünüz daha önemli. Çünkü insanlar başarıyı genellikle ne kadar para kazandığınızla ölçer. Ama siz kendi başarınızı vicdanınızla tartarsınız.
Yıllar sonra geriye dönüp baktığınızda, gönül rahatlığıyla hatırlayamayacağınız hiçbir kısa yola sapmadıysanız, içinizin huzuru banka hesabınızdaki rakamdan çok daha değerli hâle gelir. Çünkü gerçek zenginlik, vicdan zenginliğidir. Bu anlamda birçok insan için 'Erdem Abi' olduğumu bilmek ve kendimi bu yönden rahat hissetmek, en kıymetli kazancım.