'Neden'lere devam

"İnsan küstürmek neden bizim millî sporumuza dönüştü" sorusuna bulduğum cevapların ilk bölümünü cuma günü yazmıştım. ( https:// www.posta.com.tr/yazarlar/ murat-celik/neden-2894344 ) İkinci kısmı da bugün...

*

Toplumda öne çıkan, iyi eğitimli, başarılı, varlıklı, etkili insanlar kimileri için örnek alınan rol modellerken (ki olması gereken bu) bazıları da bu insanları adeta düşmanlaştırmak için uğraşıyor. Bahsettiğim bu kesimin olumsuz bakışları konusunda 'psikolog' görüşünü aktarmıştım. Bugün de meselenin sosyolojik boyutunu sordum işin uzmanlarına.

Haberin Devamı

*

Eleştiri ve tepkilerin ardında çekememezlik, haset, yetersizlik hissi gibi bireysel duyguların yanı sıra toplumsal eşitsizliklerden yapısal sorunlara kadar birçok neden bulunduğunu söyledi uzmanlar. Bu geniş yelpazede, sosyologların söyleyecek çok sözü var. Onlar konuya daha geniş bir perspektiften, toplumsal yapı ve eşitsizlik kavramı üzerinden yaklaşıyorlar. Bireysel duyguların ötesinde, bu olumsuz hisleri besleyen ve güçlendiren toplumsal nedenler olduğuna dikkat çekiyorlar.

"Toplumdaki sınıflar arası ekonomik ve sosyal eşitsizlikler, alt ve orta sınıfların üst sınıflara karşı bir güvensizlik ve bir adım sonrasında düşmanlık geliştirmesine yol açabilir" diyor uzmanlar.

Sosyologların bu noktadaki görüşünü şöyle özetleyebilirim: Sözünü ettiğimiz o sosyal sınıflar, başarılı ve varlıklı insanları, 'sistemin eşitsizliğinden faydalananlar' olarak görebilirler. Bu algı, onlara karşı duyulan eleştiri ve düşmanlığı da - kendileri açısından - meşrulaştırır.

*

Yaptığım görüşmelerde dikkatimi çeken bir nokta daha var. Sosyolog bakışına göre; eğitim, zenginlik ve başarı, sadece bireysel kazanımlar değil, aynı zamanda sembolik bir güç göstergesi. Toplumun diğer kesimleri bu gücü bir baskı unsuru ya da tehdit olarak algılayabilir. Bu algı da başarılı insanlara karşı bir tepki ve direnç mekanizması oluşturabilir.

*

Ve uzman değerlendirmelerinden son bir nokta...