İstanbul-1

İstanbul seçim havasına girmiş. Adayları takip edip röportaj yapmaya dün Murat Kurum ile başladım. Kurum, yumuşak bir üslupla ama içeriği çok sert şekilde eleştirdi rakibi Ekrem İmamoğlu'nu. Önümüzdeki günlerde İmamoğlu ile de görüşüp, onun söyleyeceklerini de buradan aktaracağım.

Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum dün önce Üsküdar'da Çocuk Köyü'nün açılışını yaptı, ardından Sultanbeyli'de miting düzenledi. AK Partili Kurum sorularımı, Üsküdar'dan Sultanbeyli'ye giderken yolda, makam aracında yanıtladı.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

NEDEN SİZ

Sayın Kurum, son soracağımı en başta sorayım. İstanbul seçmeni neden Ekrem İmamoğlu'na değil de Murat Kurum'a oy vermeli

Geriye dönüp son beş yıla baktığınızda bu sorunun yanıtı aslında o kadar basit ve net ki... İki adayın son beş yılda neler söylediklerine ve bu söylediklerinden neleri gerçekleştirip neleri gerçekleştirmediklerine bakmak yeterli. Ben beş yılda, 81 ilde 365 bin sosyal konut üretmiş, kentsel dönüşüm ve afet konutlarıyla ülkenin dört bir yanında inşaatları başlatmış, bitirmiş, teslim etmiş, sözünü tutmuş biri olarak buradayım. Bu tecrübeyle İstanbul'a geliyoruz ve sadece İstanbul ile ilgileneceğiz diyoruz. Sorunuzun cevabı 'Sadece İstanbul' sloganında gizli.

Peki rakibiniz Yani İmamoğlu

Beş yıllık süreçte kendisiyle ilgili akla gelen sadece 'polemik' ve İstanbul gündemi dışındaki konular. İstanbul'un şu anda öncelikli iki önemli sorunu var. Biri deprem, biri de ulaşım. Beş yıldır yarı zamanlı belediyecilik yapan bu CHP'li anlayış, sadece 5 bin küsur konut bitirmiş. Buna karşılık ben beş yıllık bakanlığım süresinde sadece İstanbul'da 173 bin konutun inşasını başlatmışım. 81 ilde yaptıklarımın yanında bir ayağım hep İstanbul'da olmuş. Biz geçmişimizin referansıyla İstanbul'da depreme hazırlık ve ulaşımı çözeceğimizi söylüyoruz.

Geçmiştekiler merkezi hükümet ve devletin yaptıklarıydı, burası ise İstanbul dahi olsa belediye. Özellikle kaynak ve bütçe konularında fark yok mu

Benim dönemimdeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bütçesi birçok bakanlıktan çok daha küçüktü. Biz kaynak ürettik. Biz bu işi biliyoruz. Sadece devletin genel bütçesinden değil, kendimiz proje geliştirip kaynak yaratmış, verdiğimiz sözleri de tutmuşuz. İstanbul'da ise belediye kaynak geliştirmek adına hiçbir irade ortaya koymamış. Merkezi bütçeden para verilmese emin olun hiçbir iş yapamaz. Bakın, 2019'dan bu yana İstanbul'a merkezi bütçeden gelen pay 10 kat artmış. "Bizi engelliyorlar" söyleminin hiçbir gerçekliği yok. Burada reklam ve tanıtıma, deprem dönüşümünün bir buçuk-iki katı para harcayan bir iradeden bahsediyoruz. İstanbul'un deprem gerçeği varken, biz 650 bin konut dönüştüreceğiz derken, bilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı "Bu yapılmamalı" diyor. Durum maalesef bu kadar talihsiz. Ulaşımda da koca beş yılda sekiz kilometre metro yapmış. Bu anlayışla bu çile giderek büyür. Özetle biz İstanbul'un kendi kaynağını yaratırız. Kaynakları da doğru şekilde, liyakatli ellerde kullanacağız.