"Açıkçası Gaye Hanım (Erkan) ve ekibi ben dahil herkesi şaşırttı. Son PPK'dan bir gün önce faiz tahminimi soranlara, 'En fazla yüzde 20 olur, daha fazla olmaz' demiştim. Yanıldım. Ancak bu sürpriz Tayyip Bey'e rağmen mi, yoksa onun bilgisi dahilinde mi oldu; önemli olan bu. Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz."

Bu sözler Merkez Bankası eski başkanlarından Durmuş Yılmaz'a ait.

YENİ BAŞKAN

Durmuş Yılmaz, 2006-2011 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) 20'nci başkanı olarak görev yaptı. 27'nci Dönem (2018-2023) İYİ Parti Ankara Milletvekili olarak Parlamento'da yer alan Yılmaz şimdilerde emekli ama ekonomi piyasalarını yakından takip etmeye devam ediyor. Birkaç gün önce sohbet fırsatı bulduğumuz Durmuş Yılmaz'a önce Merkez Bankası'nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan hakkındaki düşüncelerini sorduk. Eski Başkan "Hanımefendiyi tanımıyorum ama CV'sine baktım, parlak bir özgeçmişi var. Fakat Merkez Bankası başkanlığında başarılı olmak için iyi bir CV yeterli olmaz. Önemli olan icraat. Değerlendirebilmek için uygulamayı bekleyip icraatını, performansını görmemiz lazım" dedi.

MB'NİN BAĞIMSIZLIĞI

Görev süresi boyunca Merkez Bankası'nın bağımsızlığını öne çıkaran Durmuş Yılmaz'ın aynı hassasiyeti devam ediyor: "Önemli olan bir Merkez Bankası başkanının siyasetle ve hükümetle olan ilişkisidir. Merkez Bankası Başkanı, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı ile yan yana ya da altlı üstlü odalarda bile otursa, yeri geldiğinde siyasilere 'Hayır' demeyi biliyorsa, makam odasının nerede olduğunun bir önemi yoktur. Ama 'Hayır' demesini bilmiyorsa, siyaset kurumundan, hükümetten gelen her talimatı yerine getiriyorsa, her söylenene 'Tamam' diyorsa; oturduğu yer Kaf Dağı'nın ardında bile olsa fark etmez. Önemli olan Merkez Bankası'nın bağımsızlığını koruyabilmesi, ekonomi politikaları çerçevesinde doğru bildiklerini ve gerekenleri yapma iradesini gösterebilmesidir." Yılmaz, Merkez Bankası başkanları için bağımsızlık ve sadakatin çok önemli olduğunu söyleyip şöyle devam etti: "Hepimiz gibi yeni başkanın da devlete ve millete sadakat borcu var. Gaye Hanım'ı siyaset atadı. Ancak siyasete ve siyasetçiye hiçbir borcu yok. Onun sadakat borcu devletine ve milletinedir. Kendisini atayan siyasetçiye borcu, en fazla bir teşekkür olabilir."