Sizden alacağımız bir "ahlak dersi" yok!

AK Parti 31 Mart yerel seçimlerinde büyük bir zafer kazanamadı.

Hedef neydi!

İstanbul, Ankara, Eskişehir ve hatta İzmir'i almak..

Ankara'da, "Ne verecen abi bize" diyen..

İstanbul'da para kuleleri diken..

Henüz düzenlenmemiş ihaleleri kimin kazanacağını önceden bilip (nasıl bir falcılıksa artık) ilgili işadamlarından valizle para alanların büyük bir hezimet yaşayacağı düşünülüyordu.

Böyle olmadı..

Yanlış anlaşılmasın!

Para kulelerinin sahipleri büyük bir performans göstermedi..

Onlar açısından müthiş bir başarı yok ortada..

Seçmenin sadece yüzde 71,68'i sandığa gitti.

13 milyon 174 bin 393 seçmen oy kullanmadı..

1977 yerel seçimlerden bu yana en düşük katılımlı yerel seçim oldu.

Ve veriler gösteriyor ki, sandığa gitmeyenlerin önemli bölümü AK Partili!

Seçmen niye gitmedi sandığa

Kimi "Gazze'ye yeteri kadar destek vermediniz" diyor..

Bazısı "emekli maaşlarında artış olmadı" şeklinde konuşuyor..

Bir kısmı "AK Parti özünü kaybetti", "hayat pahalılığı" vs.. vs..

İlgili ilgisiz herkes konuştu!

Peşinden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan'ın jakuzi yalanı dolaşıma sokuldu.

Eski Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü'nün makamında jakuzi bulunduğu iftirası atıldı.

Belediye binasında böyle bir şeyin olmadığı ortaya çıkınca, ahlaksız iftiracılar özür dilemek yerine bir de yalan tüy dikti..

"Jakuzi yok ama gelin bakın tuvalet yapmışlar, duş koymuşlar odalarına" diyecek kadar seviyesizleşti.

Hemen peşinden AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco'da lüks yat kulübünde ıstakoz yiyip sosyal medyadan paylaşması olay oldu.

Aynı gün AK Partili eski vekil Hüseyin Filiz'in Maldivler'de yaptığı tatile ilişkin fotoğrafları basında yer aldı..

Nasıl bir algı oluşturulmak isteniyor

"AKP işte budur.. Lüks, şaşaa.. Para pul.. Bunlar halktan koptu.. Gazze'yi unuttular.. Sisi'yle iş tuttular"

Hadi iki tarafı da kesen bıçağımızı alıp doğramaya başlayalım!..

İsrail ile ticaretten ıstakoza, Maldivler tatilinden olmayan jakuzili belediye binalarına kadar..

Hepsini masaya yatıralım..

Mesela AK Parti'nin Gazze politikası..

Kim eleştirebilir bu durumu

Başkan Erdoğan'ın One Minute çıkışına ölümüne destek veren bizler eleştirebiliriz..

Biz, "İsrail'e ne ticareti kardeşim, kesin atın özel sektörün ticaretini de" diyebiliriz..

Ki, diyoruz..

"Bize ne Mavi Marmara'dan, zaten Hamas'ta terörist" iftirası atanlara ne düşer

En hafif tabiri ile çenelerini kapamak..

"AK Parti kuruluş felsefesinden ayrıldı, dini değerlerden kopuldu" diyenlere gelelim..

Dün Ayasofya'yı ibadete açan adamı devirmek için CHP ile iş tutup, "Mücahit Kılıçdaroğlu" sloganı atanlar, bugün kalkıp "AK Parti özünden koptu dini değerlere önem vermiyor" diyemez..

Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi'ye yönelik darbenin karşısında yer alıp 9 yıl direnen Erdoğan'a karşı çıkanlar, bugün kalkıp "Ne oldu Rabia ne oldu heee" diyemez!.

İstanbul kar altında ezilirken, Cenevre'de tatil yaptığı ortaya çıkan İBB sözcüsü Murat Ongun'u, "canım Cenevre'de tatil Uludağ'dan ucuz" diyerek aklamaya çalışan düzenbazlar, bugün kalkıp "Millet perişan Maldivler'de tatil yapılmaz" diyemez..

"Ne işi var ıstakozcuların AK Parti'de" diyen bizleriz..

İngiliz elçisiyle yenilen kalkanın 48 bin liralık faturasına, "ne var bunda tabiki yiyecek" diyenler, Şebnem Bursalı'nın yediği ıstakozuna laf edemez!..

Yıllardır ellerinde tuttukları Ataşehir Belediyesinin, sırf başkanlık ofisindeki mobilyalarına 800 bin dolar verilmesini makul bulup destekleyenler, kalkıp Sancaktepe Belediye Binasındaki lavaboya laf edemez..