TUSAŞ saldırısının perde arkası sanılandan ya da düşünülenden daha büyük bir planın parçası.
akit'in sürmanşetinde okudunuz, "Savunmaya zaman ayarlı saldırı" dedik..
Tam da sayın Bahçeli'nin terörün bitirilmesine ilişkin Öcalan açıklamasından sonra gelmesi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kazan'daki BRICS Liderler Zirvesi'ne gittiği gün gerçekleşmesi.. Evet zamanlaması manidar..
Ama bu zamanlama aslında bağıra bağıra geliyordu.
Erdoğan Türkiyesi, özgür Türkiye artık Batı'daki çete için büyük bir tehdit..
Bir günde bu hale gelmedi!
Pentagon'daki karargâhından uluslararası medyaya fısıldayan isimsiz "üst düzey yetkililer", "Türkiye eksen kayması yaşıyor. Bu durum tersine döndürülmez ise NATO'nun doğu kanadı çöker."
Haklılar aslında..
Ülkelerin savunma kuvvetlerini, "eğitme ve donatma" adı altında işgal edip, Amerikan imparatorluğunun çıkar ve amaçları doğrultusunda kullandılar.
Yeri geldiğinde, devşirdikleri işbirlikçileri aracılığı ile Amerikan güdümünden çıkan siyasetçi, akademisyen ve medya mensuplarını hizaya getirdiler.
Bazen bombalı saldırılarla susturdular..
Ya da seçilmiş meşru yönetimleri "her 10 yılda bir demokrasiye balans ayarı yapıyoruz" diyen darbecilerle devirdiler.
"Envanter uyumluluğu" numarasıyla imparatorluk ekonomisinin lokomotifi durumundaki silah sanayine hazır müşteri konumuna taşıdılar. Türkiye'ye de bu kapsamda önemli bir rol biçilmişti.
"Yazları sıcak, kışları ılık ve yağışlı geçen dört mevsim ülkesisiniz, tarımla uğraşacaksınız, ara ürün üreteceksiniz, imparatorluk bakiyesi olduğunuzu unutacaksınız, minik bir devletçik olarak, bizim ürettiğimiz silahları satın alacaksınız, arada istediğimiz yere asker de gönderirseniz bir iki hurda gemi de hibe ederiz" dediler.
Türkiye denildiğinde akıllarına gelen, "Hindi.. Turkiş şiş kebap çok guzzel.. Galatasaray.. Seneye yine gelecek ben.."
Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye bu kısır döngüyü kırmak için 22 sene mücadele etti. Devlet aygıtının üstüne karabasan gibi çöken, yargımedyapostal üçgeninde sıkışan Türkiye'yi özgürleştirdi.
NATO konsepti ile kurumlara sızdırılan özel harpgladyo yapılanmasının sivil ve asker unsurlarını önemli ölçüde tasfiye etti.
Bu çetenin medya, üniversiteler ve yargıdaki kollarını kırdı. Sonrasında tasfiye edilen gladyonun yerini almayı hedef edinmiş FETÖ çetesini bertaraf etti ve hâlâ mücadele ediyor.
Türkiye kendi eksenini çizmek için yoğun bir çaba sarf ediyor ve kurumlarını da bu yeni Türkiye konseptine uygun şekilde dizayn etmeye çalışıyor. Bunun bir bedeli var!
TUSAŞ saldırısı bu açıdan önemli bir mesaj içeriyor!
Belki de en stratejik saldırılardan biri..
Çünkü yeni Türkiye, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, BAYRAKTAR ve diğer savunma sanayi şirketleri aracılığıyla inşa ediliyor.
Türkiye'ye biçilen, yukarıda izah ettiğimiz "tarım ülkesi" rolü ile tam bağımsız olmak imkânsız. Amerika'dan alınan silahlarla terörle mücadele edilemez!
Hele olası bir savaş durumunda, düşmanın kim olacağı daha bugünden belliyken
Devrik CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiliz medyasına açıklamalarda bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma ağı kurmak için satın aldığı S-400'leri hedef alıp, "Gittiler S-400 aldılar. Şu soruyu sordum, kime karşı kullanacaksınız Yunanistan'a karşı mı kullanacaksınız NATO ittifakı içinde. Suriye'ye karşı mı kullanacaksınız Orada da çok daha güçlü Ruslar var. İran'a karşı mı kullanacaksınız Kasr-ı Şirin'den bu yana aramızda hiçbir sorun çıkmamış. E kime karşı kullanacaksınız"