Jeopolitiğin 1. Kuralı: "Erdoğan Her Zaman Kazanır"
MURAT ALAN
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı iki kritik ziyaret, sadece Ukrayna'nın değil, dünya siyasetinin de içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi.
İlk olarak Türkiye'ye geldi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir devlet başkanına yakışır şekilde karşılandı.
Ardından ABD'ye geçti, fakat burada kendisini desteklediğini iddia eden ve ülkesini bataklığa sürükleyen Washington'un soğuk yüzüyle karşılaştı.
Zelenskiy daha sonra Londra'da, Avrupa ülkeleri devlet başkanlarının katıldığı kritik Ukrayna zirvesine katıldı. Toplantıda Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti.
Görüşmeler sonrası servis edilen fotoğraf karesinde dikkat çekici bir ayrıntı vardı. Avrupa ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının bulunduğu karede, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte sağ tarafta, NATO'nun ikinci büyük ve ABD'den sonra en dinamik ordusuna sahip Türkiye'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Fidan ise sol tarafta yer aldı.
Bu da Amerika'ya yönelik bir mesaj olarak yorumlandı.
İşte bu üç ziyaret, küresel dengelerin nasıl değiştiğini gösteren en net örneklerden biri oldu.
Bir yanda yükselen Türkiye, diğer yanda liderlik pozisyonunu kaybetmeye başlayan ABD
Ve bir tarafta da eski ihtişamlı günlerini kaybettiğini fark eden, hasta Avrupa
Zelenskiy'nin Ankara ziyaretinde en dikkat çeken karelerden biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elindeki şemsiyeyi Zelenskiy ile paylaşmasıydı. Bu sıradan bir görüntü değildi, aksine çok derin anlamlar içeriyordu.
Siyasette semboller önemlidir. Şemsiye, bir liderin diğerini korumasını simgeler. Erdoğan, şemsiyesini paylaşarak adeta şu mesajı verdi:
"Türkiye, Ukrayna'yı yağmurun altında bırakmaz."
Bir yanda güçlü ve koruyucu bir lider, diğer yanda desteğe ihtiyacı olan bir devlet başkanı
Bu sahne, Türkiye'nin Ukrayna meselesinde oynadığı benzersiz rolü de hatırlattı.
Ne Rusya'yı doğrudan karşısına aldı ne de Batı'nın dümen suyuna girerek Rus ekonomisinin ezilmesi sürecine destek verdi.
Türkiye, Karadeniz Tahıl Koridoru'ndan esir takaslarına kadar her kritik süreçte denge unsuru oldu ve taraflar arasındaki tek güvenilir arabulucu konumuna geldi.
Başkan Erdoğan'ın burada kazanan taraf olması tesadüf değildi; bu, uzun vadeli stratejisinin doğal sonucuydu.
Peki, Zelenskiy Ankara'da böyle ağırlanırken, ABD cephesinde işler nasıl ilerledi
Zelenskiy, Washington'da Kongre üyeleri tarafından soğuk karşılandı. Özellikle de Donald Trump cephesi ona yönelik ciddi eleştiriler yöneltti.
ABD, Ukrayna'ya milyarlarca dolar akıttı ama savaşta kesin bir zafer kazanılamadı.
Bu durum Amerikan kamuoyunda büyük bir sorgulamaya yol açtı. Cumhuriyetçiler arasında, "ABD kendi sınırlarını bile koruyamazken neden Ukrayna'ya milyarlarca dolar gönderiyoruz" sorusu artık daha yüksek sesle soruluyor.
Trump'ın Zelenskiy'ye yönelik "Üçüncü Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun" çıkışı ise ABD'nin Ukrayna politikasında bir kırılma noktasına işaret etti.
Washington'da yaşanan bu değişim, aslında çok daha büyük bir gerçeği gözler önüne serdi:
ABD'nin küresel liderlik gücü hızla erirken, Türkiye gibi yeni güç merkezleri yükseliyor.
Ve bu denklemde kazanan yine Erdoğan oldu.
ABD'nin Ukrayna konusunda geri adım atması, Avrupa'da büyük bir paniğe yol açtı. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, güvenliklerini artık ABD'ye emanet edemeyeceklerini anladı.
Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke, Avrupa'nın kendi askeri gücünü oluşturması gerektiğini dillendirmeye başladı.