40 sene önce kaybedileni bulalım da.. 5 sene öncekine gerek yok mu

Cumartesi Annelerinin sesini duyalım tabii ki!..

Cumartesi Annelerini hatırlarken, Diyarbakır Annelerini de unutmayalım!..

Ve ayrıca Cumartesi Annelerinin çocuklarından hiçbirinin, AK Parti Hükümetlerinin iktidar olduğu dönemde öldürülmediğini de aklımızdan çıkarmayalım!..

Bugün büyük kısmı rozet takma törenleriyle CHP'ye katılan ya da parti kurup CHP'yle ittifak yapan siyasi aktörlere bakın..

Onların Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı olduğu veya yüksek yargının tepesinde bulunduğu 90'lı yıllardaki icraat ve açıklamalara bakın..

Cumartesi Annelerinin çocukları için "bakmayın siz bunların numaralarına, çocukları gündüz sivil, gece teröristti" diyorlardı..

Şimdi hem kendileri hem de kitleleri bir mutabakat yaptıkları için ses etmiyorlar..

Bazen aralarından çıkan çatlak seslere de hemen kapıyı gösteriyorlar.

Cumartesi Annelerinin çocukları, o dönemin egemenlerinin iddia ettiği gibi gerçekten de terörist mi

Bunu birkaç tekil vaka hariç bilme imkanımız yok..

Hangi istihbaratla, nasıl bir delilli bu kanıya varılmış anlayamıyoruz..

Hoş bilsek bile ne değişir

Devlet dediğimiz güç ve onun ete kemiğe bürünmüş elemanlarının görevi, PKK'lı olduğu iddia edilen kişileri beyaz toroslarla evlerinden alıp, işkenceyle öldürmek ve cesetlerini de asit çukurlarında eritmek değildir.

Suç saptanırsa resmi şekilde gözaltına alıp, yargıya teslim etmektir.

JİTEM, Gladyo, Derin Devlet

Adı ne, üyeleri kimlerden oluşmuş olursa olsun fark etmez.

Bu duruma hep birlikte ses yükseltelim..

Ama dedik ya bahsedilen adam kaçırma ve faili meçhullerin hiçbiri AK Parti iktidarı döneminde yaşanmadı..

90'lı yıllarda gerçekleşen ve tarihi fark etmeksizin soruşturulması gereken hadiseler..

AK Parti döneminde, son 5-15 yıl içinde dağa kaldırılan başka insanlar var!..

Ve daha da korkunç tarafı, kaçırılan ya da kaybedilenlerin büyük bölümü çocuk..

İşin ironik tarafı da, kaçırılan bu çocukların anneleri, Cumartesi Annelerinin eylemlerini organize eden HDP ve tabela partilerini adres gösteriyor.

İsimler veriyorlar..

"HDP yöneticisi şu kişi, evladımı il binasına götürdü. Oradan kızım dağa kaldırıldı", "Piknik adı altında organize edilen program sonrası oğlum bir daha geri gelmedi, işin peşine düşürsem öldürülmekle tehdit edildim" diyorlar..

Bu eylemlere ve açıklamalara Cumartesi Annelerine destek verenler ne diyor

HPD ne diyor

"Bonlar TC'nin ajanları", "bonlar satolmoş hayınlar"

CHP, Diyarbakır Annelerinin hakkını hukukunu korumak için kaç eyleme katılmış

CHP Genel Başkanlarından hangisi o annelerin çadırını ziyaret edip dertlerini dinlemiş

Mesela Diyarbakır Annesi Fadime Aksu..

Oğlu Eren için eylem yapan anne Aksu, "Oğlumu 10 sene önce kandırdılar ve o tarihten bu yana kendisinden haber alamıyorum. PKK ve HDP'ye çocuğumu yem etmeyeceğim. Oğlum devletimiz, güvenlik güçlerimiz var. Kaçın gelin. Güçlü devletimiz var" diyor.

Oğlu Ramazan'ı anlatan Mevlüde Üçdağ ise kaçırılma eyleminin 2015 yılında gerçekleştiğini söylüyor.

Evladının kandırılarak dağa götürüldüğünü belirtiyor.

İsimler veriyor..