CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, eski AKP MKYK Üyesi avukat Mücahit Birinci'ye yönelik açıklamaları gündeme damga vurdu. Bir açıklamanın ne kadar önemli olduğunu merak ediyorsanız aynı durumu tam tersi şekilde düşünün. Yani bir CHP MYK üyesi aynı şekilde ortaya çıksaydı, A Haber başta olmak üzere iktidar medyasının bu konunun üzerinde nasıl tepineceğini hayal edebilirsiniz. Tabii konu AKP ve İBB soruşturmasındaki çarpıklıklar olunca sus pus oldular.
Özgür Özel'in özellikle Murat Kapki ve Mücahit Birinci hakkında söyledikleri, partinin hem iç dinamiklerinde hem de kamuoyunda farklı yankılar uyandırdı. Bu açıklamaları, sadece basit bir polemik olarak okumak yerine, arkasındaki stratejik hamleleri ve siyasi denge arayışlarını anlamaya çalışmak daha doğru olacaktır.
Özel, yaptığı basın açıklamasında, Mücahit Birinci'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan iş insanı Murat Kapki'ye, "İftira at, kurtul" diyerek bu ifade karşılığında 2 milyon dolar talep ettiğini öne sürdü. Bu iddiaları desteklemek için Murat Kapki'nin şikâyet dilekçesini de kamuoyuyla paylaştı.
CHP genel başkanının bu çıkışı, siyaset kulislerini hareketlendirirken iddiaların merkezindeki Mücahit Birinci de sosyal medya üzerinden Özel'e yanıt verdi. Birinci, "Şu zırvaların bir bitsin sana kendi öngördüğüm sürede bir cevap vereceğim" diyerek Özgür Özel'i tehdit eden bir üslup kullandı.
Aslında Özgür Özel başka bir şey de demeye çalışıyor.
Bu skandal, suç duyurusuyla açığa çıkan tek bir olay...
Böyle kaç tane itirafçı serbest kalma karşılığında kaç milyon dolar ödedi
Bu ödemeleri kimlere yaptı
Esas mesele başsavcılık bu işin üzerine ne kadar gidebilecek
Gidebilecek diyorum, karşısına kimlerin çıkacağını başsavcılık makamı da bilmiyor. Önce avukat Mehmet Yıldırım'ın kaçarken yakalandığı iddia edilmesine rağmen ev hapsiyle tutulması şimdi de Mücahit Birinci ile ilgili suç duyurusu...
Yargı ile siyaset o kadar iç içe girdi ki artık ikisi birbirinden ayrılamaz hale geldi. ünkü aynı gün Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu ve AKP'ye katılan diğer İYİ Partili belediye başkanları hakkında da "Haklarında yürütülen soruşturma nedeniyle AKP'ye geçtiler" iddiaları ortaya atıldı.
Apaçık yargının siyasetin bir enstrümanı haline geldiğini aslında büyük resimde görebiliyoruz.
FETÖ zamanı tarikat-ticaret-siyaset denklemi vardı. Şimdi ise siyaset-ticaret-yargı denklemini çözmeye çalışıyoruz.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise bir karar vermek zorunda. Murat Kapki'nin "itiraflarını" doğru kabul edip Mücahit Birinci ile ilgili suç duyurusuna inanmayabilir. Veyahut ikisini de doğru kabul ederek apayrı bir "İBB davası borsası" soruşturması başlatmak zorunda.
Kapki itirafçı olup tahliyesini talep ettiği dilekçesinde de "Tutukluluktan sonra vermiş olduğum bu üçüncü ifademde soruşturma konusu ile ilgili tüm bildiklerimi samimi ve açık bir şekilde anlattım. Vermiş olduğum bilgilerin dosya safahatına faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu aşamada serbest bırakılmamı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.