Matiz kendini mi anlatıyor
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah'ın adıyla…
*
Alevi kardeşlerim için bir yazı kaleme alıyordum.
Ses getireceğine inandığım bir yazı.
Ancak gündemim değişiverdi.
Alevilere çağrım bir sonraki yazıya kaldı.
Çünkü tüylerimi ürperten bir açıklama gördüm.
"Bu kadar da olmaz" dedim.
Yapay zeka ile mi yapıldı, yalan haber mi, diye sordum.
Sonra açıklamayı yapan kadını görünce…
Ellerimi yüzüme kapadım, onun adına utandım.
Haber doğruydu.
"Bu kadın," dedim, "Bu açıklamayı yapacak potansiyele sahip."
Aylin Nazlıaka'dan bahsediyorum.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Kadın Kolları Başkanı.
*
Mabel Matiz'in ahlaksızca şarkısına erişim engeli getirildi.
Şarkıda başından sonuna dek LGBT propagandası yapıyordu.
Üstelik açık cinsel ifadeler kullanıyordu.
Matiz kendisini, "Eskiden de böyle şarkılar vardı" diyerek savundu.
90'larda, 80'lerde, 70'lerde popüler olmuş, cinsel gönderme barındıran şarkıları kendine kalkan yapmaya kalktı.
Kimse yemedi.
Çünkü tepkili insanlar diyor ki: "Onların da canı cehenneme, senin de."
*
Aylin Nazlıaka'nın inanamadığım sözleri, işte bu olayla ilgili.
Nazlıaka, Mabel Matiz'in şarkısını savundu.
Erişim engeline karşı çıktı.
"Erdoğan'ın totaliter bir lider olmaya çalıştığı için" Matiz'e yasak getirildiğini iddia etti.
Fantezi kıyafetleriyle iğrenç danslar yapan ve kitlesi çoğunlukla 18 yaş altı çocuklar ile 50 yaş üstü abazan yaratıklardan oluşan Manifest grubuna da arka çıktı.
Aylin Nazlıaka'nın savunduğu Mabel Matiz şarkısına gelen tepkiler genelde iki şeye odaklanıyor:
Şarkının LGBT propagandası olmasına ve açık cinsel ifadeler barındırmasına.
Ben ise bambaşka bir yerden eleştiriyorum.
Şarkıda tecavüz meşrulaştırılıyor.
Kalkıp bu iğrenç şarkının sözlerini verecek değilim.
O cümleyi aktarmaya edebim müsaade etmiyor.
Merak edenler araştırabilir.
Matiz, başka biriyle ilişkisi olan bir erkek için, tecavüz imasında bulunuyor.
Allah'ım, sabır ver…
Daha önce söylemiştim: Batı'nın "ifade özgürlüğüne değer verdiğini" söyleyerek Türkiye'ye örnek gösteren mukallit ezikler,
ABD ve Avrupa ülkelerinin yalnızca değersiz gördükleri konularda ifade özgürlüğüne müsaade ettiklerini anlayamıyorlar.
Haya, edep, namus Batı'nın 9'uncu yüzyılda terk ettiği kavramlar.
Kardeşim, ben bu kavramları terk etmedim!..
Kalkıp da tecavüzü meşrulaştıran iğrenç şarkıları savunacak, savunulmasına susacak değilim.
Daha önce Erdoğan'ın kürtaj karşıtı açıklamalarına, "Vajina bekçiliğini bıraksın" diyerek tepki gösteren Nazlıaka'nın da haya, edep gibi kavramlarla pek barışık olmadığı anlaşılıyor.
Zira kendisi kürtaj ile bebeklerin canlarına kıyılmasını meşru görürken…
Tecavüzcüler ve çocuk katilleri için idamın gelmesine, "Yaşama hakkı bireylerin en temel hakkıdır. Bireylerin en temel hakkının engellemesine karşıyız. İdam cezalarına her koşulda karşıyız" diyerek karşı çıkmıştı.
Bebekler için meşru gördüğü cinayeti, tecavüzcüler için gayrimeşru gören bir CHP'liden bahsediyoruz.