Allah kimseyi yolsuzluğu savunmak zorunda bırakmasın!
Muhammet Kutlu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak 3 bin 900 sayfalık "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesi mahkemeye sunuldu.
Herkes 160 milyar TL ve 24 milyon dolarlık kamu zararının belgelendiği iddianameye CHP sözcülerinin ne diyeceğini merak ediyordu. Bakalım bunca tanık ifadeleri, sanık itirafları, MASAK raporları, HTS kayıtları, para alışverişine ilişkin banka dekontları nasıl izah edilecekti
Gözler özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e çevrildi. Soruşturma aşamasında henüz net belge ve bilgiler resmi olarak açıklanmadığı için Özel ve ekibinin inkâra yönelik çıkışlarına belli bir tolerans gösterilebiliyordu.
Özgür Özel, ekürisi Ekrem İmamoğlu'nu gözü kapalı savunmaya devam etti.
Sosyal medya platformu X'te yayınladığı mesajda Özel, "Bilindiği gibi 19 Mart'ta ülkemizde bir sivil darbe yaşandı. Darbeciler bu kez, tankla ya da postalla değil, yargı cübbeleriyle geldiler. Seçimle gelen ancak seçimle gitmek istemeyen bir avuç insan, korktukları rakiplerini hapse atarak, Türkiye'yi büyük bir siyasi ve ekonomik krizin karanlığına sürüklediler.
Aradan geçen 237 günde, aziz milletimizle birlikte büyük bir hukuksuzluğun her saatine tanıklık ettik. Bugün çıkan iddianame ise herkesin bildiği gerçeği bir kez daha ilan etti. Bu dava hukuki değildir, tamamen siyasidir. Amacı son seçimlerin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ni durdurmak ve Cumhurbaşkanı adayını engellemektir" diyerek iddianame öncesi tavrını sürdürdü.
Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun oğlu Selim İmamoğlu'nun Hırvatistan'da kurduğu şirkete aktarılan milyonlarca lirayı da şu sözlerle savundu: "Selim yurt dışında, Selim bu arada Selim dediğiniz 13 yaşında çocuk değil. 30 yaşında insan. Yurt dışında bir şirketi ortak olmak istiyor. Bir şirket kurmak istiyor.
Babası aylarca itiraz ediyor ve devamlı aralarında konuşuyorlar, tartışıyorlar, bilmem ne oluyor falan. Ekrem Başkan diyor ki, 'Benim karşı olduğum bir işti. Annesini ve dedesini ikna etti. Bu para iki yerden geliyor diyor. Biri Ekrem Başkan'ın eşi Dilek Hanım'ın bozdurduğu bir şeylerin parası. İspatı var. Öbürünü de dedesini ikna etmiş, almış.
Toplamda da bu para söyleninin dörtte biri kadar. Öyle büyük bir para da değil. Yani dedesinden bir ev parası, annesinden onun yarısı gibi bir şey. Bunları almış. Orada bir şey, Ekrem Başkan dediği şey, 'Şirket orada duruyor. Bu ortaklık yapıldığından beri de daha para kazanmadı.
İlk kez belki bu sene bir para getirecek' diyor. Selim'in Ekrem İmamoğlu'nun oğlunun dedesi ve annesinden. Babasından uzun süre para istiyor. Babası olmaz diyor. Karşı çıkıyor. Batar o para diyor. Nasıl işmiş o diyor. Sonrasında bizzat Ekrem Başkan'dan dinledim.
Annesini ve dedesini ikna ederek orada yapmaya çalıştığı bir iş. Para da kazanan değil, doğru da bir yatırım değil diyor Ekrem Başkan"
Allah kimseyi böyle şaibeli işleri savunmak zorunda bırakmasın deyip geçelim…
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de, iddianamede geçen "Ahtapot" kelimesine takılmış.
İddianameye ilişkin görüşlerini sosyal medya hesabından paylaşan CHP'li Murat Emir, "İddianameyi kimin, kim için yazdığı metnin içinde unutulmuş. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na yönelik iddianamede tam dört kez "ahtapot" ifadesi geçiyor. Bu sözü hatırladınız mı Erdoğan, İBB soruşturmasını anlatırken aynı kelimeleri kullanmıştı" şeklinde telaşlı ifadeler kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise, iddianameye yönelik belki de en iyi performansı sergileyerek tribünlerden tam puan alacaktı…

16