Kurucu liderimizin mirasının koruyucusuyuz

Fotoğrafına bakıyorum. Hüzün ve gülümseme birbirine eşlik ediyor. Bir film şeridi gibi yıkılmış bir imparatorlukta, savaştan savaşa sürüklenip ezilen, işgallerle kimliğini yitirme noktasına gelen bir halka liderlik edişini, ümmet anlayışından ulus bilincine kavuşturmasını düşünüyorum. Bugün 102 yaşında olan Cumhuriyetimizi, iç-dış tüm engellere, tüm gerici kafalara karşın kurma cesaretini bugünün şartlarını geçin, dönemin zorlu gerçeklerinde nasıl yaşama geçirdiğine bakınca bu bir mucize diyorum.

Stratejik aklını, Doğu-Batı karşılaştırmalı okumasını, mücadeleden asla vazgeçmeyişini ama aynı zamanda savaşın verdiği acıların yaşanmışlığıyla gerçek bir barışın ne kadar değerli olduğunu içselleştirmesine hayran oluyorum. Savaş meydanlarındaki akılcı cesaretini ama aynı zamanda diplomasinin tüm alanlarında kıvrak zekasını, zarafetini tarihin unutulmaz yapraklarında görüyorum. Sadece kendi ülkesi, milleti değil dünyanın onun zaferlerine ve liderliğine büyük saygısını yine yeniden hatırlıyorum. Ve kuşkusuz döneminde iktidarın tüm güçlerine sahipken "Egemenlik milletindir" diyerek halkla gönülden kurduğu bağa, milletine, demokrasiye geçiş inancına ve bu nedenle de iktidar zehrine yenilmemesine şükran duyuyorum.

BİRLEŞTİREN DEĞER

Daha o günlerde Batılı ülkelerde bile olmayan, toplumsal yaşamda kadını hayatın içine katan, eğitimden iş hayatına eşit haklara kavuşturan, Medeni Kanun'u çıkaran, iyi ki bizim liderimiz diyorum. Cumhuriyet devrimlerinin aynı zamanda kadın hakları devrimi olduğunu, bunun nasıl önemli bir kazanım anlamına geldiğini, günümüzde bile yaşananları gördükçe unutmam mümkün değil. Gericisi, ümmetçisi, karanlık çağa geri dönüş heveslisi, dini siyasete alet edeni... Bakmayın büyük atışlı, şöyleydik böyleydik üfürüklerine... Onlar da bugün eşit hak ve özgürlüklere sahiplerse bu öykündükleri ümmetçilik, Osmanlıcılık sayesinde değil, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi izindeki Atatürk Cumhuriyeti sayesinde. Ama biliyorlar ki karanlık çıkarlarını korumak için, Ata'mızın, "Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister" söylemini yıkıp geçmeleri gerek. Bunu yapmak için bitmeyen kinlerine sarılarak buna uygun nesiller yetiştirmek, akıl ve bilimden, Aydınlanmadan uzak, sömürüye açık bir gelecekle toplumu kuşatma peşindeler. Ama olmayacak. Karşıdevrimcilere geçit verilmeyecek. Ne yaparsa yapsınlar, tarihi eğip bükmeye de kalksalar, bu milletin, ulusun ortak buluşma noktası Atatürk. Hepimizi birleştiren en büyük değer.

UNUTTURAMAZLAR!

Bugün birinci sayfamızdaki Ata'mızın fotoğrafına dikkatle bakmanızı öneririm. Ben uzun uzun baktım. Her zaman olduğu gibi gözlerinin derinliklerine dalıp onun çağdaş, modern Cumhuriyet hedefi konusunda geldiğimiz yolu, millet, ulus, ülke, birey olarak yaptıklarımızı, yapmadıklarımızı, yapamadıklarımızı düşündüm. İçsel hesaba giriştim. Demokratik, laik, hukuk devleti ilkesinde aşınmalar, ekonomik kalkınmaya ilişkin zorlu tablo, kız çocuklarına, kadınlara yönelik eşitsizlikler, şiddet, eğitimdeki yozlaşma, çevresel kıyım derken ülkemizin içinde olduğu krizler karşısında, "Bu gidiş nereye" sorusunu sordum.