Bölünme değil birliktelik

Enerjisi bol milletiz. Ama bunu ne için, nasıl kullanacağımız konusunda geldiğimiz nokta tartışmalı.

İktidar cephesinin kuyuya attığı taş, yine geldi CHP içindeki ayrıştırma çabalarını tam durulmuşken köpürtüverdi. CHP'de Özgür Özel'in genel başkan seçildiği kurultayın iptal davası adım adım gündemin merkezine oturtuldu. Gözler bugün görülmesi beklenen davaya ilişkin süreçte. İktidar cephesinde ise sanki ellerde çekirdek, koltuk sevdalıları, bitmeyen hesaplaşma üzerinden kaşınan oyunun keyifle izlenme hali. Tartışmanın gidişatı açısından doğru adreslerden biri hukukçu görüşü olsa gerek. Bu nedenle de geçen hafta gazetemize konuşan uzman isimlerin "davanın altı boş" çıkışı daha bir önem kazanıyor. Murat Hamzaçebi'ye konuşan Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan'ın "Ne kayyum ne mutlak butlan koşulları var" görüşü dikkat çekti. Aytunç Ürkmez'e konuşan hukukçu Korkut Kanadoğlu, "İddiaların kurultay sonucunu nasıl etkilediğinin somut biçimde ortaya konması mümkün değildir" dedi. Çağdaş Bayraktar'a konuşan eski CHP milletvekili ve hukukçu M. Ziya Yergök ise kurultay iptal davasının usul yönünden de reddedilmesi gerektiğini savundu. AKP'nin YSK temsilcisi bile durumu sorguladı.

İÇ, DIŞ YANGIN YERİ

İktidar destek yitirdikçe CHP'yi seçmen gözünde itibarsızlaştırma, kendi içinde sorunu bitmeyen parti imajını oluşturma peşinde. CHP'nin kendi içinde bu oyuna düşmesi ise çoğu yurttaş açısından anlamlandırılması zor.

Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Özel başta olmak üzere partinin pek çok etkin isminin uyarılarına karşı geri adım atmayacakmış hali sürüyor. Bölünmeye kadar gidilir diye, daha olmamış olaylara yönelik dedikodu koridorları hareketli. Bu dipsiz tartışmalara CHP hapsedilmeye çalışılıp asıl sorunlara karşı mücadelede enerjisi harcatılırken iç ve dışta sadece son bir haftada savrulduğumuz kriz halleri de evlere şenlik.

Ekonomiden başlarsak emekçi, emekli maaşlarına zam isteğini sürdürüyor, iktidar top çeviriyor. İşçi örgütleri greve gidebileceklerinin sinyalini veriyor. Çevre kıyımı haberleri de geçen hafta es geçmedi! Zeytinlik alanlarının madenlere açılmasına yönelik yasa önerisi hem kültürel hem çevresel hem ekonomik açıdan vicdanları acıtıyor. Mustafa Çakır imzalı haberimizde iktidarın yönetmelikte yaptığı değişiklikle orman kıyılarını şirketlere verme kararı aldığı aktarıldı. Aranan tek koşulun "kamu kullanımına açık" olması olduğu belirtildi. Ama bunun nasıl gerçekleşeceğinin bilinmezliğine işaret edildi. Yusuf Körükmez de İngiliz donanmasına ait hizmet dışına çıkarılan geminin söküm için rotasının İzmir Aliağa olduğunu yazdı. Geminin asbest ve kanserojen bileşikler içerdiği belirtiliyor. İddialarla birlikte "Türkiye zehir çöplüğü mü" soruları yeniden yükseldi.

Eğitime gelirsek haber merkezi müdürümüz Can Uğur