Giresun'da T.C.B. adlı vatandaş satın aldığı evin müteahhit H. K. tarafından başka kişilere de satıldığını öğrenince parasını geri istedi.
Müteahhidin parasını vermemesi üzerine çılgına dönen vatandaş, müteahhidi sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü.
Ev alma hayali kurarken katil olmak büyük trajedi.
Sosyal medyada bu olayla ilgili genelde "Müteahhit hak etmiş" yorumlarına rastladım.
Duayen radyo programcısı Hopdedik Ayhan da bu olaydan yola çıkarak 15 yıldır devam eden batık inşaat davasından bahsetti:
"Yaşanan bu olay için üzgünüm. Keşke olmasaydı. Kendimden örnek vereyim. 15 yıldır devam eden batık inşaat bir davamız var. Yaklaşık 400 aile mağdur oldu.
Kimi bu batık proje yüzünden boşandı yuvası dağıldı. Kimi intihara teşebbüs etti. Firma döneminin büyük inşaat firması KC Yapı idi.
Paralar nerede diye soracak olursanız hukuka güvendik her dava altı ay ileri attı. Yok bilirkişi, yok reddi hakim, yok şu bu.
Şahıslar başka firmalar kurup ticaretlerine devam ettiler bu arada. Ama sorarsan batıklar...
Oldu da kazandık, bu ortamda verdiğimiz parayı aynı değerde alamayacağımız ortada, para pul oldu. Yazık..."
Bu paylaşımın altına yazılan yorumlar da ibretlikti:
"2009'da aldığım sıfır daireyi 2025'de alabildim. Dava 15 yıl sürdü gel-git, temyiz vs. üstelik parayı aldığını kabul ettiği halde... Evi de 10 yıl kiraya vermişler. Evi harabe şekilde teslim aldım."
"Biz de benzer mağduruz. Adamlar ne diyordu biliyor musunuz; 'Ver mahkemeye, gider gider geliriz'... Üzerlerine bir şey kayıtlı değil ve bu durumda bir şey alamayacağımızı onlar biliyordu!"
"Giresun'daki mağdur adam, hukuki olarak parasını alacağından emin olsa cinayet işlemezdi."
"İş mahkemesi bile 2-3 yılda sonuçlanıyor. Kazandığın davayı bir de istinafa gönderiyorlar, al sana 2 yıl daha. Alacağım tazminat, avukat masrafı ve enflasyon ile pul oluyor."
Sadece inşaatta değil, birçok sektörde aynı sorunlar yaşanıyor.
Üzerlerinde kayıtlı ev, araba vs. olmayan, bütün servetini güvendikleri insanların üzerine yapan birçok dolandırıcı var.
Parayı topladıktan sonra şirketin iflasını açıklayıp, yargı sisteminin yavaş ilerlemesine güveniyorlar! Ve yeni şirketler açıp dolandırıcılığa devam ediyorlar.
Şirket iflaslarının arkasında dolandırıcılık varsa dava sürecinin hızlandırılmalı. Ve şirketler yerine, şahıslara odaklanılmalı.
Dolandırıcılık yaptığı anlaşılan kişiler, dava bitene kadar içerde kalmamalılar!
Ve alacaklılar enflasyon farkı için ayrıca dava açmak zorunda kalmalılar!
Gecikmiş adalet, adalet değildir.
***
YARI EMEKLİ TEOMAN
Ünlü şarkıcı Teoman son röportajında "Çalışmak berbat, çalışmamak daha berbat. Kafa karışıklığı ile gidiyorum. Yarı emekli olmaya karar verdim" demiş.
Muhabirin "Özel hayat soracağım" sorusunu da "Abi ben oradan çoktan emekli oldum" diye yanıtlamış.
Magazincilerin en sevdiği starlardan biri Teoman. Çünkü esprili, zekice konuşuyor ve bu durum medyada ilgi görüyor.
Rahmetli Adnan Şenses her yeni albüm arifesinde müziği bırakacağını açıklar ve manşetlere çıkardı.
Teoman da Şenses'ten aldığı bayrağı, daha kreatif ve esprili taşıyor. O da 10 senedir müziği bir türlü bırakamıyor. Beş-altı ay sonra müziğe dönüyor.
Aslında insanın canı istediği zaman emekli olabilmesi büyük şans.
Teoman kahvehanelerde emekli dayılarla bir hafta takılsa hiç böyle konuşmaz!
Teoman da müziği bırakma edebiyatından sıkılmış olsa gerek artık yarı emeklilikten bahsediyor.
Peki, Teoman'ın özel hayattan da emekli olduğuna inandınız mı
***
KAZ HESABI!
Hayvancılıkla uğraşan bir kişi, "Yeni bir cep telefonu mu, yoksa kaz almak mı daha mantıklı" diye bir paylaşım yaptı.
Telefona 130 bin TL vermek yerine, bu parayla kaz alırsanız ne kadar kar edebileceğinin hesabını yaptı.