Plansızlığın bir sonucu!

Avrupa Ligi son 16 play-off turunda Sparta Prag'a deplasmanda 4-1 yenilen Galatasaray turnuvaya veda etti. SarıKırmızılılar ilk maçta 3-2 kazansa da Prag'taki farklı yenilgi Çekleri bir üst tura taşıdı. Kuralar çekildiğinde Galatasaray'ın kadro kalitesi ile bu eşleşmenin favorisi olduğu bir gerçekti. Bununla beraber Sparta Prag'ın dirençli, atletik ve formda bir ekip olduğu da ortadaydı. İlk maç öncesinde Çekya temsilcisinin, SarıKırmızılılar'a ne gibi sorunlar çıkarabileceği ve nasıl bir taktiksel anlayışla sahada olacağını kestirmek zor değildi. İki maçta da bu beklentilerimin gerçekleştiğini söylemem gerekir.

Haberin Devamı

Rakibe karşılık veremediler

Sağ kanadı kullanma konusundaki ısrarları, hızlı ataklarla tehlike aramaları yapabilecekleri sınırlı aksiyonlardı. Benim için asıl sürpriz olan Prag'taki Galatasaray performansıydı. Özellikle ikinci yarıdaki futbol Okan Buruk dönemindeki en kötü oyundu. Sahada fizik gücü her geçen dakika düşen taktiksel olarak rakibine karşılık veremeyen bir takım beklemiyordum. İşin gerçeği şu ki, turu Sparta Prag çok iyi bir takım olduğundan değil bizim kazanmayı hak edecek bir şey yapamadığımızdan kaybettik. Rövanş maçındaki Buruk'un takımının herhangi bir rakibini yenmesi mümkün değildi. Tabii ki buna ek olarak hakemin özellikle ikinci yarıdaki kötü performansını söyleyebilsek de bu yenilgiyi hakemin kararlarına bağlamak yanlış olur.

Haberin Devamı

Eksikleri tamamlayamadılar

Şu ana kadarki kısım Galatasaray'ın turu kaybetmesindeki saha içi etkenlerdi. Fakat duruma biraz daha geniş bakmak gerekiyor. Okan Buruk'un sahaya sürdüğü 11 oyuncunun 9'unun geçtiğimiz sezonun kadrosunda yer alması, yeni transferlerden sadece Sanchez ve Kerem Demirbay'ın başlangıçta sahada olması transferdeki isabetsizliğin kanıtıydı aslında. Eksik bölgelere alınması gereken futbolcular yerine yıldız oyuncu transferlerine yönelinmesi Sarı-Kırmızılılar'ın sorunlarını çözemediği gibi beraberinde de yeni problemler getirdi.

Boey'nin ayrılığı yönetilemedi