Mısır Çarşısı

İstanbul'un ticari merkezlerinden biri olan Mısır Çarşısı, Osmanlı mimarisinin işlevsel düzenini, ekonomik organizasyonla birleştiren en dikkat çekici yapılardan biridir. Yapı, şehir dokusu içinde ticaret, ibadet ve kamusal geçiş alanlarını bütünleştiren bir düzenin ürünüdür. Mimari formu, dönemin şehir planlama anlayışını, toplumsal ihtiyaçlarını ve vakıf temelli ekonomik sistemini yansıtır.

Mısır Çarşısı'nın inşası, 17. yüzyıl ortalarında Hatice Turhan Sultan tarafından Yeni Cami Külliyesi'ne gelir sağlamak amacıyla başlatılmıştır. Osmanlı şehir geleneğinde cami külliyeleri ibadet işlevlerine ilaveten ekonomik ve sosyal birimler olarak da düşünülürdü. Bu çarşı da bu yapısal anlayışın bir örneğidir. İnşa süreci 1660 yangını sonrasında tamamlanmış, şehir yeniden yapılanma sürecine girmiştir.

MİMARÎ ÖZELLİKLER VE İŞLEVSELLİK

Mısır Çarşısı'nın mimari kimliği, işlevsellik ve dayanıklılık ilkeleri üzerine kuruludur. Yapı, süslemeye dayalı gösterişli bir estetikten uzaktır. Burada öncelik, kullanımın sürekliliği ve mekânsal denge üzerinedir. Bu yönüyle çarşı, Osmanlı mimarisinde "ölçü" ve "orantı" anlayışının tipik bir temsilidir.

Plan tipi "L" biçimindedir. Yapı iki ana aksa sahiptir: biri cami avlusuna açılan iç koridor, diğeri ise şehir trafiğini karşılayan dış koridordur. Bu iki aks, mekânsal dolaşımı dengeler. Giriş sayısının fazla olması, ticari yoğunluğu dağıtır. Altı kapılı sistem güvenlik ve erişim kolaylığı açısından işlevseldir.

Yapının taşıyıcı sistemi klasik Osmanlı mimarisinin temel öğelerini içerir. Kesme taş ve tuğla almaşık örgü tekniği kullanılmıştır. Duvar kalınlıkları taşıyıcı statik gerekliliklere göre oranlanmıştır. Kubbe dizileri, yükün eşit dağılmasını sağlayacak biçimde planlanmıştır. Kubbe geçişlerinde pandantifler tercih edilmiştir. Bu sistem, iç mekânda yük aktarımını homojenleştirir.

Kubbeler aynı zamanda mekânın bölümlenmesini sağlar. Her kubbenin altında birimsel dükkân düzeni oluşturulmuştur. Bu birimler, arasta tipolojisinin klasik örnekleridir. Osmanlı ticari yapılarında görülen modüler sistem burada da mevcuttur. Her dükkân yaklaşık aynı boyutlarda olup, yan duvarları ortak, ön cepheleri ise sokak koridoruna açık biçimdedir. Bu düzen, mal güvenliği, müşteri akışı ve görsel bütünlük açısından rasyonel bir çözümdür.

Aydınlatma sistemi, küçük kemerli pencerelerle sağlanmıştır. Işık açıklıkları, doğrudan güneş almayan, dolaylı aydınlatmayı hedefleyen biçimde konumlandırılmıştır. Bu tasarım, ürünlerin bozulmasını önlerken, iç mekân sıcaklığının dengelenmesine katkı sağlar. Hava dolaşımı için kubbe kasnaklarında yer alan küçük mazgallar kullanılmıştır. Bu, Osmanlı ticari yapılarında hijyen koşullarını destekleyen önemli bir ayrıntıdır.

Zemin kaplamasında taş döşeme tercih edilmiştir. Bu seçim dayanıklılık ve bakım kolaylığı açısından uygundur. Yoğun insan hareketine rağmen zeminin uzun süre dayanıklılığını koruması, kullanılan malzemenin niteliğini göstermektedir.

Mısır Çarşısı, ticaret merkezi olmasının yanı sıra sosyal ilişkilerin düzenlendiği bir merkezdir. Çarşı sistemi, Osmanlı kentinde üretim, dağıtım ve tüketim zincirinin en önemli halkalarından birini temsil eder. Dükkân sahipleri belirli vakıf kurallarına tâbidir ve gelirlerin bir bölümü külliye hizmetlerine yönlendirilmiştir. Böylece yapı, ekonomik işlevini dini ve sosyal bir düzenin parçası hâline getirir.